Kimi günler anlamını nasıl da yitirdi değimli? Bir dönemdir Cumhuriyet bayramı kutlamaları yapılmadı. Kutlamamakta haklılar ortada kutlanacak bir Cumhuriyet kalmadı ki! Neyi kutlatacaklar? Saltanat düşkünleri ülkenin dönüşümünü gerçekleştirdiler. Daha önce de çok yoktu fakat Şimdi ortada ne ‘’Halkın kendi kendini yönetişi’’ var, nede ‘’Din ve devlet ilişkilerinin birbirinden ayrılışı’’. ‘’İfade özgürlüğü’’ bile ağır bedeller barındıran bir mücadele konusu artık.

Yakında 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı kutlanacak. Elinizi vicdanınıza koyun ve cevaplayın, ülkemizin bilmem kaç kilometresinde Amerikan bayrağı dalgalanırken, birçok bölgesinde Amerikan üssü olup Amerikan askeri dolanırken bu ülkede ‘’Ulusal egemenlik’’ söz konusu ola bilir mi?  Askeriyesi NATO’ya, ekonomisi IMF’ye, iç politikaları AB’ye ve yönetimi ABD’ye bağımlı ülkede Bir ‘’Ulusun egemenliğinden’’ bahsede bilir miyiz?

Kalkacaklar ayağa göstermelik çocuklarımıza bırakacaklar bu 23 Nisanda da koltuklarını. Allah aşkına babadan evlada geçecek bir saltanat isteyenlerin hiç tanımadığı çocuklara birkaç dakikalığına da olsa görevlerini devretmeleri simgesel olmasının dışında sizce de komik değimli? 4+4+4 sistemiyle kız çocukları evlere kapatılmak isterken, bu yasa çocuk işçiliğe imkân verirken, N.Ç gibi yüzlerce kız çocuğu tecavüz edilip, tecavüz edenlere cezalarında indirim yapılırken bu ülkede çocukların bayramı nasıl kutlanır.

Pozantı hapishanesinde çocukların tecavüz edildiği ortaya çıktı. Çocuklar apar topar Sincan cezaevine getirildi. Ne değişti? Hiç. Yine dayak, yine tehdit, yine taciz. Ülke olarak Yüreğimiz de bu utancı taşırken çıkıp çocuklara bu gün senin bayramın nasıl diyeceğiz? Diyemeyiz.

Şimdi ülkemiz işgalci ülkelerin isteğiyle kardeş halkımız Suriye’yle savaşa hazırlanıyor. Savaş yıkımdır. Bilmiyor musunuz ki savaşta en çok çocuklar zarar görür. Savaş isteyen efendiler bunu sizde bilirsiniz. Bilirsiniz de yine savaş istersiniz. Sizin çocuklarınız yurt dışında en iyi eğitimi alıp zengin hayatlarında yaşam sürerken. İş hazır, yemeği önüne koyulurken hani nasılsa bizim çocuklarımız ölmeye öldürmeye gidecekler.

Onlar çocuklarına ne bırakır? zenginliklerini, servetlerini. Kalkar üyesi olduğu partinin başkanlık koltuğundan oturtur evladını. Peki ya sen, Ayşe teyze, işçi İsmail, memur Hüseyin sen ne bırakacaksın? Elde avuçta yok değil mi?  Varsın olmasın ziyanı yok. Sende evladına bağımsız bir ülke, savaşsız bir gelecek, onurlu bir hayat bırak.

Çocuklarınız benim geleceğim için ne yaptınız diye sorduklarında, korktuk, sustuk değil geleceğin için mücadele ettik diyebilin.  Diye bilin ki evlatlarınızı iki eli yakanızda kalmasın.