Yereldeki güç
Seçim dolayısıyla, değişik partilerin çok sayıda mitingini izledim. En çok merak edilen AKP ve CHP’nin mitingleriydi.
AKP’nin mitingi konusunda çok yazıldı çizildi. Medyanın önemli bir bölümü methiyeler düzerken, bir bölümü de ‘’fincancı katırlarını ürkütmeyecek’’ biçimde eleştirel yaklaştı. Asıl önemli olan CHP’nin mitingiydi. Çünkü, katılım açısından kıyaslama yapılarak, sandığın kime işaret edeceği konusunda ölçülü bir tahmin yapılacaktı.
İzmit’teki son miting oldu CHP’ninki. Soğuk-yağışlı hava ve genel başkanın gelmemesine rağmen binlerce kişi alanda buluşmuştu. Bu buluşma, gerçek bir yerel güç gösterisiydi.
İzmit İlçe Başkanı Selman Yıldırım, uzun süredir peşinde olduğu AKP’li Belediye Başkanı Nevzat Doğan’a gönderme yapmadan kürsüden inmeyeceği işaretini verirken, ‘’Bu alan AKP’ye hesap sormak isteyen yürekli cesur insanlar tarafından dolduruldu’’ diyordu. Ve AKP dönemini sona erdirmek için CHP’ye sahip çıkmanın da ‘’kutsal görev’’ olduğu tanımlamasında bulunuyordu.
Bu tanımlamanın doğru yere oturmadığını söylemeliyim. Çünkü, herkes kendine göre bir ‘’kutsal görev’’ değerlendirmesi yapabilir. AKP’yi devirmek ve elindeki belediyeleri almak, aslında ciddi bir siyasal görevdir. Sanırım, Selman Yıldırım’ın konuşurken heyecandan dili sürçtü. Ne de olsa, binlerce kişinin önünde ilk kez konuşuyordu.
İl Başkanı Yalçın Kuşkan’ın seçimden bir gün önce kullandığı sözcükler ise hala temkinli söylem içeriğindeydi. Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan da, sandık ve ülke güvenliğine dikkat çekmekle yetindi.
Milletvekili Haydar Akar, ‘’Yarın haramilerin iktidarına son vereceğiz” diyerek, yerel iktidara olan susamışlığa ve yerel iktidarın önemine işaret ediyordu. ‘’Hırsız Tayyip’’sloganlarının kulakları çınlattığı alanda ‘’Sefa’nız olsun’’diyerek coşkuyu artırmaya çalışan Akar, Büyükşehir Belediyesi’ni Tahsin Tarhan ile alacaklarını da müjdeliyordu adeta.
PM üyesi Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Hurşit Güneş ‘’Sadece İzmit’i almamız yetmez’’ derken, ardından kürsüye gelen Tahsin Tarhan, hem sanayicilere hem de sol seçmene mesaj veren ifadelerle başladığı konuşmasında Kocaeli’ni yeniden ayağa kaldıracaklarını söyleyip, Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında mağduriyet yaşayan Gebzeli seçmenin desteği için, ‘’Rantsal dönüşüme izin vermeyeceğiz’’ diyordu.
‘Efsane Başkan’ sloganları ile kürsüye çıkan Sefa Sirmen ise ‘’Bu provayı yarın Belsa’da yeniden gerçekleştireceğiz” sözüyle özlemini dile getirdi. AKP’li yönetimin ‘’ötekileştirme’’ yaptığını da iddia eden Sirmen, ‘’AKP’lilerin de belediye başkanı olacağım’’ diyerek, merkez sağ seçmene mesaj veriyordu.
Konuşmasındaki en önemli söz, ‘’İzmit Belediyesi’nde artık baskı olmayacak “tı. Bu, mevcut yönetimin personeli baskı altında tuttuğuna işaretti. Öyle ya, Nevzat Doğan’ın seçim malzemelerini belediye personeline dağıttırdığı ayyuka çıkmıştı.
Sirmen’in iddiası ‘’Biz 13-0 yapacağız’’ oldu.
Evet, bu ifade kendi kitlesini konsolide amaçlı gaz vermekten öteye bir anlam taşımıyordu. Ama oraya toplanan kitle başka bir gerçekliğe işaret ediyordu. Perşembe Pazarı alanı, ‘’yerelde önemli bir gücüz’’diyenlerin bir kez daha dönüp bakması gereken yerdi.
Umarım gereken mesaj alınmıştır.
Çünkü, yereldeki güce, bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Seçimi kazanmış olsanız da, olmasanız da böyle…