Geçtiğimiz hafta “yeni devlet kuruluyor” açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.

Devlet büyükleri devletin yıkıldığını reddediyor.

“Hepsi hikaye” diyor.

Belli ki bizim hikayeden anladığımız onların cenahındaki anladıkları aynı şey değil.

Onca yaşanan konulardan sonra endişelerimizin haklılık payı gün gibi ortada.

Yapılan bunca açıklamalar, söylenen sözler ve daha ötesi var.

Bu açıklamaları iktidara muhalif birisi yapmış olsa acaba başına neler gelirdi.

Bir de konuyu bu açıdan değerlendirmek daha doğru olur.

Neden her fırsatda laiklik hedef tahtasına yerleştirildi.

Kurucu değerlere yönelik bu saldırının altında ne yatıyor.

Neden demokratik kurumlar tek tek tasviye ediliyor.

Örf ve adetler bahane edilerek çağdaş yaşama yönelik saldırılara hergün bir yenisi ekleniyor.

Kimin ne söylediği çok önemli değil.

Günlük yaşananlar bize önemli ipuçları veriyor.

Kim ne derse desin artık herkes tehlikenin farkında!

Mevcut laik devletin omurgaları içten içe çökertiliyor.

Yerine yenisini kurmak için hamleler yapılıyor.

Her zaman olduğu gibi niyetlerini de inkar ediyorlar.

Kulaklarımızı tırmalayan ayak sesleri gaipten gelmiyor.

Doğrudan devletin içerisinden geliyor.

Tarikat örgütü liderleri gözümüzün içine baka baka  devletin içerisinde fink atıyor.

Bir cemaatten kurtulduk bir başka cemaatin ağzının içinden çıkacak sözlere kulak dikenler oldukça fazla.

Üstüne üstlük “giydiği şorttan dolayı hiç kimse hakkında artık soruşturma yapılmadığı” bile söyleniyor.

Demek ki sırada giyim kuşamla ilgili operasyonlar yolda.

O halde bir kez daha bazı hatırlatmalar yapmak ve durumu netleştirmek gerekiyor.

Birincisi yapılan açıklama doğrudur.

Türkiye yeni bir yöne doğru savruluyor.

Bu konuda hayli yol alındığı söylenebilir.

Bunu duygusal tepkilerle “yok öyle birşey” demek en iyi ihtimalle naifliktir.

İkinci konu rejim inşaa edenlerin bunu özenle gizleme taktikleri çoğu kez sekteye uğramaktadır.