Salı günü Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nde önemli bir söyleşi oldu.

Bu buluşmayı gerçekleştiren GTO Başkanı Nail Çiler’e öncelikle teşekkür etmek gerekir.

Hepimizin ortak geleceğini ilgilendiren Ekonomi üzerine Prof. Dr. Emre Alkin’dan önemli tavsiyeler  oldu.

Artık ekonomistler bile ülkemizde yaşanan gelişmeler hakkında açık ifadeler kullanma yerine dolaylı sözler kullanmayı tercih ediyor.

Bunun en somut örneği dolar üzerine sorulan sorulara verilen cevap aynen şöyle;

“2017 yılında doların artışı ne olabilir”?

Yanıtı; “Bundan sonrası için Allah’ın dediği olur” ifadesi sanırım gidişatla ilgili önemli ipuçları vermeye yeterli.

Şimdi herkes ekonomide kendi ölçülerine göre bir kurtarıcı arıyor ve bekliyor.

Hiç kimse kusura bakmasın kimse kimseyi kurtaracak güçte değil.

Kelin ilacı olsa kendi başına sürer misali...

Herkes kendi çabaları, uğraşları sonucu başarıya giden yolu açabilir.

Bizim kültürümüze yerleşmiş bazı temel kavramlar vardır.

Bunlardan bir tanesi  herkes herşeyi bilir!

Bilmese de bildiğini sanır.

İkinci konu daha ucuza maliyet çıkartma alışkanlığımız var.

Sonuçta ekonomi de temel bir kural var.

Bir ürünün maliyeti üç aşağı beş yukarı bellidir.

Ancak burada ilginç tespitler var.

Örneğin bir ihale yapılıyor, üç şirket ihaleye giriyor.

Birincisi %10 indirim yapıyor, ikincisi %20, üçüncüsü %30.

Bu kadar büyük farkın olduğu bir yerde istikrardan, güvenden söz etmek mümkün değil.

Ekonomist Emre Alkin işadamlarına “korkamıyın çözüm bulun, en büyük zenginlik para değil itibardır, her zaman ben daha ucuza yaparım diyen birileri olmuştur, siz ucuzcu olmayın” öğütünde bulundu.

Çoğu sektörün kara kara düşündüğü bir dönemden geçiyoruz.

Doların nerede duracağı belli değil.

Maliyetler artıyor.

Ekonomi daralıyor.

Bu ülkenin birinci önceliği başkanlık değil!

Ekonominin rayına oturtulmasıdır.

Devletin görevi işsizlere iş bulmak ve istihtam yaratmaktır.

Bizim tartıştığımız konular, yaşanan gerçeklerle hiç bir ilgisi yok.

Siyasetçi gerçek gündeme dönmelidir.

Aksi halde yaşanacak sıkıntının sorumlusu siyasetçi olacaktır.

Sokaktaki insan çok sessiz.

Hiç kimse yaşanan sorunlarla ilgili konuşmak istemiyor.

Bu sessizlik bazan korkutucu olabiliyor.

Umarım bu sıkıntılı dönemleri de hep birlikte aşarız.