“Sabancı, Koç gibi büyük şirketler üniversite açıyor. Ama yurt dışında bir Apple Üniversitesi görmedim. Adamlar gerçekten çok iyi para kazanmalarına rağmen yaptıkları iyi bilinen üniversitelere bağışta bulunmak. O şekilde üniversite de daha çok güçlendirmiş oluyor. Kendi üniversitesini açmaktansa diğerini güçlendirip oradaki elemanı da alıyorsun zaten.

Ülkemizde şirketler tarafından kurulan üniversiteler daha çok ticari kaygıyla kuruldu. Eleman odaklı olsaydı Boğaziçi, ODTÜ gibi üniversitelere yardım yaparlardı. Koç, Sabancı gibilerin yaptıkları şu: ‘Aradan iyilerini kaparız. Biz de kazanırız.”

Tunahan Tüze

Z Kuşağı – Üniversite adayı

**

Süregiden; 12 Eylül askeri darbesini ve tüm darbeleri darbe girişimlerini sonuçları, etkileri üzerinden de değerlendirdiğimiz dizimiz; “Hava ‘Kurşun’ Gibi Ağır”ın konuklarından..

Z Kuşağı temsilcisi Tunahan Tüze’nin yukarıdaki tespitleri..

Ve bugüne kadarki konuklarımızın tüm söylemleri diziyi olması gerektiği bir kalıba da bürüdü.

Dizimiz; fikirlerin ve düşüncelerin kendine aleni yer bulduğu bir platforma dönüştü.

Birden fazla yayınlanan bölümlerde kişilerin, “Reklamının yapıldığı”na dair..

Hiçbir üretimde bulunmayıp başta “Paralı habercilik…” olmak üzere meslek içi ne kadar ahlaksızlık varsa gırtlağına kadar bulaşanların her tür eleştirilerine kulak tıkadık.

Bugüne kadar bu dizide her kimi ağırladıysak karşılığında para istediğimiz veya reklam ilana zorladığımız bir kişi gösterilsin..

Mesleği, bir daha başlamamak üzere bırakırım.

Para… Bizim için bir araçtır.

Elbette dini ve milli bayramlar ile kimi özel günlerde bizim de ilan tekliflerimiz olmuştur, olacaktır..

Ancak yine hiç ama hiç kimse, “Bana sormadan, onay alınmadan yayınlandı” türü bir başka mesleki ahlaksızlık türü ile bu kurumu anmayacaktır.

Hiçbir kişi veya kuruma da, “Vay şuna verdin de bana vermedin…” demedik veya demeyeceğiz. O tip ahlaksızlığa da bulaşmayacağız.

Vahşi kapitalizm ve emperyalizmin çıkarları doğrultusunda güncelleştirilen İslam üzerinden dincilik yapan şekilciler olarak..

Biz o konuya dair dersi kimden alacağımızı da biliriz.

Çakma İslam’da sözü bile edilmez ama hakiki İslam’dan sebep şunu biliriz:

Rızık Allah’tan..

**

Tunahan Tüze’nin üniversitelere yönelik aslında anlayan ve anlamak isteyenler için çok şey ifade eden söylemine gelince..

Onu bir de mesleğimize uyarlayınca..

Kimin ne yaptığı ettiğiyle ilgimiz yok ama gözlem halindeyiz.

Bize de söylüyorlar:

“Şu işte iyi para var. Bu işte iyi para var…”

Biz öyle örneklerini aktif siyasette gördük örneğin. İktidar partisi ilçe başkanı olmaktan sebep aldığı sanal güçle o ilgi ve alakanın şahsına değil kürke yönelik olduğunu anlayamayan zevat…

İlgili ilgisiz 3-5 işe saldırdıktan sonra..

Üstelik Gebze yerel basınında çoklarca defa, “Başarılı iş adamı” haberi ve “Yılın En”i “yarışmalarının” çok ödüllüsü olarak dibe devasa bir borçla nasıl çakıldı, biliriz.

Bu meslek…

Hemşeri dernekleri nasıl farklı amaçlar için basamak olarak kullanılıyorsa birilerinin ama siyaset, ama ticarette bir yerlere gelmesi için basamak olarak kullanacakları bir meslek değil..

Doğrudur..

Bu işkoluna yatırım yaparsanız zarar eder ama diğer iş kollarınıza, bu zeminden sebep aktaracaklarınızla “Bir koyup beş alabilirsiniz!!!”

O amaçla sektöre dalış yapan ne çok “başarılı.. Hastaneler zinciri sahipleri” dahi gördük de onlarda bugün, yoklar ama Allah için, “Çok başarılı iş adamı” onlar.

Şu sıralar hazır gıda işinde döner revaçta. Geçmişte kır pidesi, çiğ köfte.. revaçtaydı.

Bir de bizim mesleğin diğer yan kolu: Emlakçılık..

Üstelik emlakçılık işine bulaşmamıza rağmen Gebze Belediyesi’nin kimi kritik imar konularında da güya “Halktan yana..” gazetecilikle taraf olunduğuna bile tanık olunduğu vakadır.

Halbuki ahlak ne der..

Çakma İslam’da yeri olmayan sözü edilmeyen ama hakiki İslam’da ayrı bir önemi olan ahlak..

“Böylesi bir konuda yapıyorsan emlakçılık, sana susmak düşer…”

Gazetecilikte özellikle yerel basının dönüşünü sağlayabilmesi için ahlaki ve uygun tek iş kolu, matbaacılıktır.

Gazetemizin de, naçizane matbaası vardır.

Bunun adına emlakçı, dönerci, kahvaltıcı… gibi diğer işkolları ile işimiz alakamız olmadı, olmayacak.

Kimse kimseyi kandırmasın:

Şayet amaç Gebze yerel basınını desteklemek ise gidersin yayın politikasını, duruşunu beğendiğin gazeteye. Desteğini karşılıksız gösterir; mevcutların gelişmesini ve Gebze Basını’nın gelişmesini sağlarsın.

Ötesi tıraştır..

Tek işimiz gazetecilik..

Başka işkolumuz olmadı, olmayacaktır.

Çabamız; tek işimizi en iyi şekilde yapma çabasıdır.

Takdir, halkımızındır.