CHP’nin seçim bildirgesi ses getirmeye devam ediyor.

Devleti yönetenlerin görevi yoksulluğu ve sefaleti yaygın hale getirmek değil.

Emekliler için CHP tarafından seçim bildirgesine konulan iki maaş hem mümkün hem de gerekli.

Hatta dört maaş bile hem gerekli hem de mümkün.

Bunun kaynağı ise gelir ve harcama kalemlerinde yapılacak düzenleme ile sağlanabilir.

Ülkemiz gelir dağılımı açısından Dünya’nın en alt sıralarında bulunan Meksika ve Güney Afrika ile yarışıyor.

Devlet tarafından düzenlenen sağlık harcamaları, emekli maaşları ve diğer sosyal yardımların toplamından oluşan sosyal yardım harcamaları milli gelirin %8’i ancak buluyor.

Bu oran gelişmiş ülkelerde ortalama olarak milli gelirin %22 ile %33’üne tekabül ediyor.

Halen SGK’dan maaş alan emekli sayısı 11 milyon civarında.

Bunların 7,5 milyonu işçi emeklisi,  memur ve esnaf emeklisi, geri kalan kısmı ise dul, yetim ve yaşlılardan oluşmaktadır.

Bütün bu emekli kesime yıllık ödenen maaşlar dair milli geliri  sadece %8’den %10’a çıkarmak anlamına geliyor.

Aynı zamanda bu ücret artışı hem imkansız değil, hemde gerekli.

İstendiği zaman her yere kaynak aktarılıyor.

Suriye savaşına, Libya savaşına ayrılan kaynaklar buralara gönderilmez ise kendi yurttaşına, emekline harcanır.

Bir dizi gereksiz israf edilen harcamalar var.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ne söyledi; “israfı önlersek vatandaştan vergi almaya gerek kalmaz”

Çılgın projelere, ayrıcalıklı işadamlarına aktarılan kaynaklar önlensin, yoksul da kalmaz, aç da kalmaz, işsiz de kalmaz...!

Söyleyecek sözü verecek umudu olmayanlar,siyasette aktör olamaz.

Bu ülkenin yerel ve genel gelir ve giderleri doğru bir şekilde planlansa herkes milli gelirden hakkaniyetli ölçüde pay alır.

Her bakana bir özel uçak almayı uygun gören iktidar vekilleri biraz da 13 yıldır oy aldıkları, yoksulları, emeklilerin hayat şartlarını iyileştirecek konulara kafa yorsun.

Ana muhalefet CHP’nin emekliye, yoksula hazırladığı seçim beyannamesine karşı çıkana kadar kendileri ne yapacaklarını  çıksın anlatsınlar.

10 yıldır darbe masalları ile toplumu korkutmak marifet değil.

Herkes yapacağı hizmeti konuşsun, her seçimde korku ve din üzerinden seçmen kandırılmasın.

CHP’nin vaadlerine karşı AKP sözcüleri kanal kanal dolaşıp Ekonominin, hazinenin ne kadar kötü olduğunu anlatıyor.

13 yıllık AKP iktidarı sonunda ülkenin ne kadar kötü bir ekonomi ile karşı karşıya olduğunu vatandaşa anlatıyor, oy istiyor.

Gerisi vatandaşa kalmış, değerlendirmeden ibarettir...