DONSUN ZAMAN
"Bir ülkede edebiyat ve sanattan çok siyaset konuşuluyorsa, o ülke üçüncü sınıf bir ülkedir."
Friedrich Nietzsche
Genelde çocuğa sorulur, adettendir...
Büyüyünce ne olacaksın?
Doktor olup, insanların hayatını kurtaracağım.
Öğretmen olup, çocuklara güzel şeyler öğreteceğim.
Mühendis olup, ülkemde binalar yapacağım.
Derdi çocuklar...
Bugün bir çocuğa sordular:
- Büyüyünce ne olacaksın?
- Cumhurbaşkanı olacağım.
- Neden Cumhurbaşkanı olacaksın?
- İdamı geri getireceğim , kötüleri asacağım!
Aynen böyle dedi, küçük bir kız çocuğu.
O bir ç-o-c-u-k !
Kanım dondu o an.
Masumiyetin simgesi bir çocuğun,gelecek ile ilgili kelamı 'idam idi.
Ne yana baksa ölüm, savaş,kavga, kötülük var.
Bütün bunların müsebbibi olarak da , çözümü kötüleri öldürerek buluyor masum yüreğiyle...
Hayal dünyası geniştir çocukların.
Dev bir ejderha (!) imajinasyonu karşısında, bir süpermen gibi olmayı kurgulamıştır zihni...
Çocuklara neler yapılıyor?
Kin ve nefret ekiliyor yüreklerine.
Çocuklar gelecek demek ve dolayısıyla geleceğe kin, nefret,intikam duyguları ekiliyor.
Herkes birbirine düşman gibi davranıyor.
Tahammülsüzlük,bencillik had safhada.
Yetişkinlerin tanımsız saldırganlığını gören çocukların böyle hissetmelerini yadırgamamak gerek aslında.
Kötü sözlerle, yumruk yumruğa, insanlıktan uzaklaşmış varlıklar sürüsünün içinde büyüyen çocuklar...
Bu varlıkların, cins ve tür olarak tanımı,teşbihi nasıl anlamlandırsın çocuklar?
Ayrıca onlar, anne -baba statüsüne sahipler...
Gelinen nokta, gelinecek noktanın vehametini apaçık işaret ediyor.
Eskilerin bir mecazi deyişi vardır.
'İmam os....sa , cemaat s.....r' diye.
Bugün yaşananlar maalesef ki tam olarak budur!
Ve böyle bir ortamda, çocukların hayal dünyalarına şaşırmamak lazım.
Ne yapıyorsunuz?
Nereye gidiyorsunuz?
Çocuklara, ülkeye ve geleceğe yaptıklarınızın farkında mısınız?
Gibi sorular, bu çirkin davranışlara sahip olan vekillerin (!) muhatabı olamayacağı için, sorular çözümsüz kalıyor.
Bu nedenle muhatap olarak sadece çocukları alıyorum.
Çünkü ne ekersek onu biçeriz.
Bugünlerde, çocukların konuşulmaya çok daha fazla ihtiyaçları var.
Konuşalım ve diyelim ki:
Gelin çocuklar, televizyon seyretmeyelim.
Kitap okuyalım, çiçek ekelim, hayvan besleyelim, evcilik oynayalim, soğuk havalarda hayvanlar için dışarıya yiyecek bırakalım, yaşlı ve engelli insanlara yardımcı olalım, ağaç dikelim, bir müzik enstrümanı öğrenelim, birlikte kek yapalım,resim yapalım...
Büyüyünce insan olalım...
Ínadına u-mutlu günler efendim.
Tutunacak tek şeyimiz bu artık...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.