Aktan Uslu

Aktan Uslu

Dokunulmazlığı kaldıran gücün “adaleti”dir

Dokunulmazlığı kaldıran gücün “adaleti”dir

TBMM Hazırlık Komisyonu, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar aldı. Komisyon raporunu Anayasa Adalet Karma Komisyonu’na sunacak.

Başarır hakkında, Yalova 2. Ağır Ceza Mahkemesinde duruşma sırasında yargılamaya müdahale ettiği suçlamasıyla "duruşma hakimlerine alenen hakaret" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs"ten fezleke düzenlenmişti.

Türkkan hakkında ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile 5 Kasım 2021'de Bingöl'de esnaf ziyareti sırasında şehit yakını ve terör mağduru olduğu öne sürülen Tahir Gümren'e küfrettiği gerekçesiyle "hakaret" suçundan fezleke hazırlanmıştı.

Her iki örnekte de yapılan edilenin savunur halde değilim. Hele ki Lütfü Türkkan vakasını yakından da takip ettiğimden, Tahir Gümren şahsında bir yurttaşa edilen küfrü, asla tasvip etmiyorum. Gümren’in şehit yakını olup olmamasına da takılmıyorum. Yani şehit yakını olmadığını varsayalım, yurttaştır.

İki fezleke gerekçesinde de Meclis’in saygınlığından da söz ediliyor. Ona da eyvallah diyelim.

İyi de söz konusu olan Meclis’in saygınlığı ise AKP Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız’ı nereye koyacağız.

Yediyıldız bir demecinde AKP iktidarı veya Cumhur ittifakına oy vermeyi; İslam’ın kuralları arasında yer alan ibadet biçimleri ile eşdeğer tuttu.

Bir diğer demecinde Erdoğan’a, iktidara, AKP’ye, Cumhur İttifakı’na oy vermeyenleri kaz kafalı olmakla itham etti.

Aynı programdaki demecinde Erdoğan’ın ayaklarının yalanması gerektiğini söyledi: “Tayyip ağabeyin ayakkabısını yalamamız lazım.”

Yediyıldız’ın bu demeci AKP’de birkaç zevat tarafından öylesine kınandı. Haddini aşan söylem olduğu belirtildi. Bu tür orantısız methiyelerin Erdoğan’a zarar verdiğini söyleyen de oldu. Ancak kimse Meclis’in saygınlığına atıfta bulunmadı.

Ya da eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan..

Gerek genel gerekse yerelden kirli siyaset, ticaret ilişkisinin, halkın hakkının gaspının sembol ismi.

Bakanlığa piyasa fiyatının üzerinde dezenfekte satan şirketin hissedarları arasında idi.

Aleni hırsızlık, vurgun açığa çıktıktan sonra “görevden affı” istendi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Cumhur İttifakı, bu aleni hırsızlığın da üzerine gitmedi. Bu tutum da hiçbir zaman saygınlık konusu edilmedi.

Sözün özü..

TBMM’de bekleyen 1000’i aşkın dosya arasından cımbızla çekilen iki dosya…

İçeriklerine baktığımızda kınama veya birkaç oturumdan muaf tutmakla sınırlı kalınması gereken bir tutum sonrası gerek Türkkan gerekse Başarır’ın milletvekilliklerinin düşürülmesi gündemde.

Bu tutum adaletin gücü değil, gücün “adaleti”dir.

Bu şekilde tarumar edilen adalet, gün gelir aranabilir…  

Bu yazı toplam 7676 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi