Ah! Sevgili anne-babalar...

Yeni eğitim öğretim dönemi başladı.

Anne- babaların da maratonu başladı.

Yeni başlayanlar bu hafta başladı.

Diğerleri haftaya pazartesi start verecek.

Devlet okullarında öğretmen seçimi öncelerden ,belli ücretler ile ayarlandı.

Bu yıllardır böyle.

Çözüm asla bulunmadı.

Herkes kendince haklı.

Devlet eğitime yeterli destek vermediği için, temizlik elemanları yetersiz kalıyor.

Destek istemeleri gayet normal.

Ancak buna bir fiyat belirlenmesini anlamak zor.

Dahası bu ücret, öğretmenine göre değişiyor.

A öğretmeni şu fiyat, B öğretmeni bu fiyat diye bir piyasa var .

Sanırım en çok talep edilen öğretmen için istenilen ücret tavan ücret.

Bunun açıklamasının ne şekilde olduğunu merak ediyorum.

'Yapabildiğiniz ölçüde desteğinizi verirseniz seviniriz' diye bir üslupla yaklaşılmalı.

Bir de diğer anlayamadığım bir husus ise şu:

Öncelikli olarak İngilizce eğitimi arayışındayız toplum olarak

İngilizce eğitimi veren bir okulda eğitim almak, sanki level atlamak sizler için.

Önemli mi ,elbette önemli ancak her şeyden önde olmamalı.

Türkçe, Matematik, Fen, Beden Eğitimi ve diğer eğitimler de önemli.

Akademik olarak tabii ki.

Ama asıl olan , çocuğun ileride bir birey olacağı göz önünde bundurulmasıdır.

Özgüveni yüksek, sorumluluk sahibi, doğaya ve diğer canlı-cansız varlıklara sevgi ve saygı duyan bireyler olarak yetişmeleri önceliğimiz olmalıdır.

Yanlış yerleşmiş bir bilgidir ki; erken yaşta yabancı dil öğrenmek beyni geliştirmez.

Şehir efsanesi gibi yıllardır devam ediyor bu inanış.

Erken yaşta dil öğrenenenler çok daha zeki olmuyor.

Yapılan istatistiklere göre, erken dil öğrenen çocuklarda ispatlanmış hiçbir

sonuç yok.

Tam aksi kültürel bozulmalar görülmüş.

Ülkemizde İngilizce eğitimi noktasındaki geçmiş olumsuz deneyimleri, kurumlar tarafından istismar ediliyor.

Dil eğitimi alanında iddialı kurumlar bilirim ki, çalışanları eğitimci değil.

Bilmek farklı, bildiğini öğretebilmek farklıdır.

Yabancı ülkede yaşayan kişiler, öğretmen olarak dil eğitim kurumlarında çalışıyor.

Ki öğretebilmek için eğitmen olmak, pedagoji, eğitmenlik eğitimini almış olmak gerekir.

Yıllar önce Almanya'ya işçi olarak gitmiş insanları düşünün.

İlkokul mezunu bile değilmiş çoğunluğu fakat belli bir süre sonra hepsi öğrenmiş.

Çünkü sadece o dili duydular ve başka seçenekleri olmadığı için öğrendiler.

Gramer, kelime ezberleyerek yabancı dil öğrenilmez.

Sınav bilgisine sahip olunur.

'İngilizce öğrenmek için İngiliz gibi düşünmeli' der İngilizler.

Çünkü gramer, köken ve kültürel olarak çok farklıyız.

Bir kelime cümleye göre anlam değiştirir.

Neyse konuyu dağıtmayalım

ebeveynlerimiz.

İngilizce eğitimi, bir çocuğun gelişiminde son sıradadır.

Zihinsel gelişimi sağlayacak birçok alternatif vardır.

Önceliğimiz iyi insanlar yetiştirmek olmalı.

Ve buna toplumca oldukça fazla ihtiyacımız var.

Yabancı dil için , belli bir yaştan sonra gönderin çocuğu, bir yılda tamamıyla öğrenir.

Bırakın etiket yarısını, iyi bireyler yetiştirelim.