İktidar olmak, mevcut değerleri yok etmek, elden çıkartmak ve yerine yeni değerlerin koyulmasını sağlamak anlamına gelmez.
   Ama, ne yazık ki AKP ile başlayan süreçte her alanda bu yöntem izlendi. İzlenirken de, muhalefet her koşulda demokratik olmayan yöntemlerle baskı altına alındı ve uzun süre de baskı altında tutuldu.
   Şimdilerde yok edilmek istenen son değerlerden birinin hararetli tartışmasına tanık oluyoruz. Bu tartışma daha çok su kaldırır gibi de görünüyor.
   Özelleştirmenin ne kadar bela bir tercih olduğunu 40 yıla yakın süre içinde daha yeni anlayanlara söylenecek çok şey yok. Sadece, içinde oturdukları konuta ya da barındıkları her neyse ona sahip çıksınlar, yeter.
   Bu yazının özü, Sakarya Arifiye'deki Tank Palet fabrikasının elden çıkartılmak istenmesiyle yeniden gündeme gelen tartışmalardır.
   Hakkında özelleştirme bulunan fabrika, 25 yıllığına kiralanmasına ilişkin 1105 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla Asfat A.Ş.'ye devrediliyor. Böylece, fabrikanın üçüncü kişilere kiralanmasının önü de açılmış oluyor.
   Özelleştirmeyi savunanlar "Eeee, ne var şimdi bunda" diyebilir. Hemen belirteyim ki, fabrikanın Katar ordusu ortaklı BMC'ye devrinin kararı çoktan verilmiş.
   Peki, BMC kimin ?
   Ethem Sancak'ın.
   Emine Erdoğan'ın memleketlisi olan Sancak, eskiden Doğu Perinçek'in 1978-1980 arası genel başkanı olduğu Türkiye İşçi Köylü Partisinin (TİKP) Doğu ve Güneydoğu sorumluluğu ile Diyarbakır il başkanlığını da yapmış sonradan olma bir işadamı.
   Bütün bu ayrıntıları bir kenara bırakıp sadece 'ulusalcı refleksle' ve de işin bitme aşamasında kıyamet kopuyor.
   Neymiş efendim, ordunun ihtiyacını karşılayan fabrika yabancılara devredilir miymiş ?
   Şu haykırışa bakın hele, ne kadar ilkesizce bir yaklaşım.
   Memlekette özelleştirilmemiş kamu işletmesi kalmamış ve o süreçte 'gık' diyen olmamış, yetmezmiş gibi bütün siyasi partilerin programına özelleştirme 'tek ekonomik çıkış' algısı yaratacak şekilde yerleştirilmiş, ama tank palet devredilemez ya da satılamazmış.
   Bu ne yaman çelişki...
   Tüm değerlerin yok edilemediği bir ülkeyi yeniden kurmak kolay olmayacaktır. Ama, başka çare de yoktur.