Sevgili anne ve babalar bu eleştirim sizleredir. 18-30 yaş arası gençlerin ihtiyaçlarını, potansiyellerini ve isteklerini incelemek amacıyla gerçekleştirilen ve 1 yıl süren “Next Generation Türkiye” araştırmasında internet üzerinden 2 bin 500 gençle yapılan araştırmanın sonuçları şöyle;

Gençlerin yüzde 70’i müzik aleti çalma, çizim ya da resim yapma gibi sanatsal aktivitelere zaman ayırmıyor; yarısı spor ya da herhangi egzersiz yapmıyor. Yine gençler müze, sanat galerisi veya tarihi yer ziyaretleri ile konser ya da tiyatroya gitmeyi tercih etmiyor.

Bu tabloda sizin de payınız var.

Günümüzdeki eğitim sistemi, akademik yetenek üzerine kurulu. Kamu yararı hiç düşünülmemiş. Her şey, endüstrinin gereklerine bağlı. Bundan dolayı kamu eğitimi ikiye bölünmüş durumda. Endüstriyel iş sahaları öncelikli. Geriye kalan sahalar ise sizler tarafından desteklenmiyor.

‘’Müzisyen olma sürünürsün.’’ ‘’Resim mi yapmak istiyorsun? hobi olarak yine yap ama meslek olarak geçimini sağlayamazsın.’’ ‘’Tiyatrocu mu olacaksın? vazgeç aç kalırsın.’’ ‘’Sanat karın doyurmaz yaşayamazsın.’’ ‘’Sporcu olacaksan futbolcu ol atletizmden para kazanamasın’’ diye diye bu tabloyu birazda siz yarattınız.

Ülkemizin mühendise, doktora, öğretmene ihtiyacı olduğu kadar, müzisyene, ressama, sporcuya, yazara ve edebiyatçıya da ihtiyacı vardır. Kültürsüz bir toplum tehlikelidir. Sanat ve edebiyattan yoksun kalan bir toplumun geleceği ise karanlıktır.

Değerli aileler, çocuklarınızın sanatçı olma düşüncelerine destek verin. Sanatın kişisel gelişim üzerinde oynadığı güçlü rolü basite almayın.

Her şeye rağmen nüfusumuzun büyük çoğunluğu olan gençler ülkemizin geleceğidir. Gençlik bu karanlık tabloyu değiştirecektir.

Bu tabloyu, birazda mahallelerde, liselerde, üniversitelerde, işyerlerinde her türlü baskıya, baskı değilse ilgisizliğe maruz bırakılan, ama tüm bunlara rağmen bir şeyler üretmeye çalışan müzisyenler, tiyatrocular, sinemacılar, edebiyatçılar değiştirecektir.