Cemil’den giderayak ders: Siyaset toplumun gerisinde
2024 yerel seçimleri ülke genelinde belediyelerde yeni bir dönemin başlangıcı olacak.
Bölgemizde bu dönemin başlangıcı hatırlıyorum ve hayıflanıyorum.
Gebze Bölgesi’ndeki dört ilçe belediyesinin meclis toplantılarının eş zamanlı, eş günlü olmaması için Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti yönetimini de devreye sokarak yaptığımız girişimden sonuç alamamıştık.
Yenilmiştik ama kaybetmedik. Çünkü vazgeçmedik. 2024 seçimleri hele bitsin, yine deneyeceğiz.
Çünkü; belediye meclisleri günümüzde çok az sayıda gazeteci tarafından takip edilse dahi çok ama çok önemli.
Yerellerde gazetecilik oynamayan, gazetecilik yapan gazeteci için bir bilgi kaynağı, haber hazinesi aynı zamanda.
**
Şahsıma ait tezim şudur ki;
Devasa nüfuslu, sanayi ve emek yoğun bir bölge olarak Türkiye’nin lokasyon olarak en talihsiz yerindeyiz. Türkiye’nin en büyük metropolü İstanbul’un hemen dibindeyiz. Kâğıt veya Türkiye siyasi haritasında Kocaeli ilçesiyiz. Bölge nüfusunda çok büyük bir oranı yansıtan haliyle; sosyal, kültürel, sportif, alışveriş, ticaret… aklınıza gelecek her alanda İstanbul, “ilçesiyiz” demeye dilim varmıyor: Arka bahçesiyiz.
Kent asla değiliz. Kent olmak için önce kentli nüfusa ve yurttaşlara sahip olmak gerekir.
Çözüm olarak; Gebze ili gösteriliyor.
Hiç baş ağrıtmayan bir mesele olduğundan sebep, naçizane şahsıma ihtiyaç kalmayacak şekilde, çok sayıda gazeteci ve “gazeteci” tarafından zaten yazılıyor, çiziliyor. Yazmadım diye eleştiriliyordu, yazayım..
Kentleşme için;
Gebze Bölgesi’ndeki bütün ilçe ve köy dernekleri kapanacak. Sadece il dernekleri, o da kahve oyunları yasağı ile faaliyet gösterecek. Bu tür derneklerde satranç, tavla, briç, bilardo ve masa tenisi harici oyunlara göz yumulmayacak.
Bütün ilçe belediyeleri, Kent Konseyi’ni, yönetimlerine hiçbir müdahalede bulunmadan işlevsel hale getirecek. Kent konseyinin tüm kademeleri, konsey üyelerinin seçimiyle belirlenecek. Her kent konseyi her belediye meclisine en az iki, tavsiye niteliğinde önergeyi, meclisteki parti gruplarının tamamının veya bir kısmının imzasıyla gündem önergesi haline getirecek.
Fahiş kiralar, bölgemizi de bağlayan yakıcı bir memleket sorunu. Gebze’de tüm mal, mülk yer sahipleri “Olası Gebze İli’nin getirisi olarak yerlerimizin değerinin artışı, varsa kiracımız, kira bedellerine yansıtılmayacak” desin bir hele,
Gebze İli’ne benden de kayıtsız şartsız destek.
Öyle kayıtsız şartsız, “Gebze il olsun” demedim, demeyeceğim.
Sadece köşe yazılarımın değil altında imzam olmasa dahi beni çağrıştıran haberlerimin okuru, değeri takipçilerim farkındadır.
Mustafapaşa Mahallesi’nde; naçizane yine şahsımdan sebep yarım yamalak ve yetersiz bilgiyle olsa dahi ulusal basına da yansıyan, Cemil Kalyoncu’yu kaybettiğimiz trafik kazası, bence “cinayet” sonrası seri haberlerde yanılmıyorsam beşinci güne girdim.
Yarın; Kalyoncu ailesinin Düzce’nin Yığılca İlçesi’ne bağlı Köseler Köyü’nden Gebze’ye göç gerekçesini konu edineceğim.
Muhtemelen, içinde bulunduğumuz sürecin son veya sondan ikinci haberi olmuş olacak ancak davanın, nihai karar alınana kadar takipçisi ve kamuoyuna aktaranı olacağım.
Süreci masadan değil sahadan takip eden, yaşayan, naçizane bir gazeteci olarak yorumu, başlıkla bağlamak gerekirse yarına havale ettiğim somut örnekleriyle tespitim şudur ki;
Gebze’de iktidarı, ana muhalefeti ve muhalefetiyle siyaset, toplumun çok ama çok gerisinde kalmıştır…