Bizim kuşağımız Mustafa Kemal Atatürk sevgisini sınırsız ve engelsiz bir şekilde yaşadı.

Bugün geriye dönüp baktığımızda nerede hata yapıldı sorusu hep sorgulandı.

Cumhuriyet, vicdanı hür bir nesil yetişmesine imkan sağladı.

Ortadoğu coğrafyasında, islam dünyasında çok büyük petrol zenginlikleri olmasına rağmen aradan yüz yıl geçmesine rağmen Atatürk’ün vizyonunu yakalayabilmiş ülke yok.

Aklı, bilimi, bilgiyi yok sayan dine dayalı devlet yönetimleri içten içe toplumu çürütüyor.

10 Kasım günü sokakta ve hayatın her alanında nereye bakarsam Atatürk’ü gördüm.

79 yıl önce aramızdan ebediyete göç eden bir lider hala mazlum ulusların, yoksul insanların umudu olmaya devam ediyorsa yaşadığımız coğrafyayı yönetenler kendilerini sorgulamalı.

Gebze’de yapılan Atatürk’ü anma etkinliklerinde katılım oldukça yoğundu.

Ancak günün önem ve anlamını belirten konuşma neden yapılmadı.

Bunun nedeni Atatürkçü ve Cumhuriyetçi eğitimcilere bu tür törenlerde görev verilmedi.

Atatürk’ü anlamak ve anlatmak için ne yazı yeter ne de kitaplar yeterlidir.

Kısacık ömre böylesine görkemli bir mücadeleyi sığdırmak her insana nasip olmaz.

Mustafa Kemal liderler yüz yılı olarak bilinen 20. yüzyılda UNESCO tarafından kendi adına yıl ilan edilen tek lider oldu.

156 Unesco üyesi ülkenin oy birliği ile 1981 yılında “Atatürk yılı” ilan edilirken kararın gerekçesi şöyle açıklanmıştı;

“Uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış üstün bir kişi, olağanüstü bir devrimci, sömürgeciliğe, emperyalizme karşı mücedele veren, insan haklarına saygılı, Dünya barışının öncüsü insanlar arasında ayrımcılık yapmayan dil, din ayrımı gözetmeyen eşsiz bir devlet adamı Türkiye Cumhuriyet’inin kurucusu”.

Bilmem daha fazla söze hacet var mı!

Hala Atatürk’ü anlamayanlar için anlatmaya devam etmeliyiz.

Eninde sonunda en muhalifler bile onu ayakta alkışlayacaktır.

Çünkü onlara, kendisine bile muhalefet etme hakkını bizzat kendisi vermiştir.

Atatürk ile ilgili onbinlerce anı, anektot bulmak mümkün.

Hepsi de birbirinden çarpıcı, eğer bir gün Atatürk’ü üç kelime ile anlatın derseniz tabi kişiye göre değişebilir bana göre;

Birincisi  barışçı...

İkincisi  özgürlükçü...

Üçüncüsü aydınlanmacı fikirlerin öncüsüdür.

Savaşların en kanlısını yaşadığı halde hep barıştan yana oldu.

En ağır işgallere tanık olduğu için özgürlükleri ısrarla savundu.

Bütün kötülüklerin temelinde cehalet yattığını gördüğü için bilimi ve çağdaş aydınlanmacı fikirleri hep savundu ve onlara öncülük yaptı.

Mustafa Kemal’i yücelten değerler sisteminde akılcılık yatmaktadır.

Bu yüzden Mustafa Kemal her zaman aramızda fikirleriyle yaşayacaktır.