BU SEFER DÜŞÜN
Hummalı yol çalışmaları hâlâ devam ediyor.
Kazdıklarını kapatsalar keşke bir de.
Belediye seçimleri var ya, çalışıyorlar.
Ama...
Belediyelere iş yapanlar ödeme alamıyorlar.
Neden? Gerekçe olarak cümleleri hazır.
Belediyelerde para yok, hele seçim bitsin düzelecek.
İş arayanlara keza aynı cevap;
"Ekonomi berbat, çok zor durumdayız ve birçok çalışanı çıkarmak zorunda kaldık. Hele bu seçim bitsin ,önümüzü görelim, değerlendiririz."
Çözüm yok.
Ne hikmetse, bütün belediyelerin bütçeleri birdenbire iflas etti!
Acaba kendi cepleri de boş mu?
Havada uçuşup duran vaatler var sadece.
Kapı kapı gezip, bol keseden atmalar!
Bunu genelleyerek aradaki istisna kişileri de bu kategoride nitelendirmek değil amacımız.
Bağcıyı dövmek istemeyiz, üzüm yemek dururken.
Ancak istisnalar bütünsel gerçeğin kaidelerini bozamıyor.
Güzel kelâmlar var bu vaatlerde.
Gebze'miz kent olacak.
Liyakat sağlanacak.
Eşit hizmet verilecek.
Kültür-sanat merkezi olacağız.
Tapular verilecek.
Hep sizlere hizmet için çalışacağız.
Beni, bizim partiyi seçin!
Talihsiz açıklamalar da okuyoruz şu günlerde.
Bunları taslak olarak hazırladık, amacımız bu ama bize oy vermezseniz olmayacak.
Aba altından sopa gösterircesine.
İyimser yönüyle ifade etmeye çalışırsak da bal kavanozunu göstermek gibi.
Çocukları kandırmak için yaparcasına...
Bak burada ne var, dediğimi yaparsan sana vereceğim, gel...
Vatandaş her seçimde umutlanıyor.
Umuda ihtiyacı var çünkü.
Genel düzensizliğin, liyakatsızlıkların, haksızlıkların düzelmesini umut etmek istiyor.
Yaşam döngüsünü sürdürmenin kuralı bu.
Ve her seferinde hayal kırıklığına uğruyor.
Oysa ki ilk yapılması gereken bütünleşmeyi sağlayarak iş birliği yapmaktır.
Mevzu ortak değil mi?
Hedef vatan, millet ,ülke refahını en üst düzeye çıkarmak değil mi?
Neyin yarışını yapıyorsunuz?
A,B,C partisinin ne önemi var!
Derdiniz halk, ülke olmalı kardeşim!
Vaatleri dinleyince çocukken söylediğimiz bir söylem geliyor aklıma; ufak at da civcivler yesin!
İyi düşünmeli sayın okurum, iyi analiz edilmeli.
Ülke bekasının, holiganları zübüklere ihtiyacı yok!
Mabadını, pahalı deriden yapılmış yumuşacık koltuğa yerleştirmeye uğraşanlara ihtiyaç yok!
On güvenlikle aranıp , özel kalemlerinden lütfen randevu verilen, yüzü görülemeyen mübarek belediye başkan hazretlerine zinhar ihtiyaç yok!
Kapıları duvar ,yüzünü görenin cennetlik olduğu sözüm ona yetkinlere gereksinim yok!
Özü, sözü ayrı telden çalanlara dikkat edelim.
Birey olarak değil, biz olarak analiz etmeliyiz.
Bu ülkeden başka ülkemiz ve topraklarımız yok!
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için olursak en güçlü, en başarılı, en refah ve en mutlu toplum oluruz...
Diye yazıyoruz sürekli amma velakin aynı tas aynı hamam...
Kendimiz söyleyip, kendimiz dinliyoruz.
İncelediği yerden kopacak nasıl olsa.
Bu devran böyle gitmez...
Kelamıyla, idrakiniz açık ola...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.