İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kayyumla görevden alınan belediye başkanlarıyla biraraya gelmesini sözde eleştiriyor.
   Ne eleştirisi, düpedüz tehdit ediyor...
   Siyaset yapmayı tehdit yoluyla sürdürme gayreti, ülkeyi çıkmaz sokağa sürükler. Bunu, benden daha iyi bilirler.
   Ama, galiba yapacak bir şeyleri, başvuracak başka yöntemleri kalmadı.
   Muhalefet dalgasının kabarmasını engellemek adına yapılan görevden almalar ve yerine kayyum atamaları, halkı da (en azından yöredeki) huzursuz ediyor. Önceki kayyum dönemlerinden ortaya çıkan usulsüz harcamalar ve atamalar ayyuka çıkmışken, yenilerinin çok katlanılır olacağını düşünmek saf dillik olur.
   Durum böyleyken, ülkenin İçişleri Bakanı'nın iki kez seçim kazanmış bir büyükşehir belediye başkanına yönelik olarak kullandığı "Pejmürde ederiz" ifadesi ne anlama gelebilir ki, tehditten başka.
   Güneydoğu Anadolunun üç büyük ilinin belediye başkanlarını seçildikten kısa bir süre sonra "terörle ilişkilendirip" görevden alarak yerine kayyum atamak, demokratik olmadığı gibi vicdanı ve ahlaki de değildir.
   Eğer vicdanı ya da ahlaki kabul edilmesi düşünülseydi, o başkanların seçimlere katılma yeterliliğini kabul eden kişi ve kurumların da sorgulanması gerekmez miydi ?
   Her neyse...
   Mevcut duruma kayıtsız kalmak siyaset bilimine de aykırıdır.
   Seçimde sizi mağlubiyete uğratanları, seçim sonrası çeşitli bahanelerle görevden alacaksınız. 
   Yetmezmiş gibi buna karşı çıkıp görevden alınanlara dayanışma sergileyen her kişiyi de terörle ilişkilendireceksiniz. 
   Sorması ayıptır, siz memleketin sahibisiniz de geri kalanlar misafir mı?
   Tehdit siyasetinin çok daha çarpıcı örneklerini yaşamış olan sevgili ülkem ve direngen güzel halkım, bu krizi de öyle ya da böyle aşacaktır.
   Halkın seçtiği isimler siyaset yapma hakkını sonuna kadar kullanacak ve başarılı da olacaktır. Tehdit siyasetini dillendirip fiilen devreye sokanlar da, geçmiş dönemlerde olduğu gibi hiç anımsanmayacaklar bile.  
   Seçme ve seçilme iradesine müdahale asla kabul edilebilir değildir...