‘’Bir Mahzuni Demiş Oldum Kendime’’
17 Kasım 1939 yılında Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde, Afşin ilçesinin Berçenek köyünde doğdu. Asıl adı Şerif Cırık’tı. Bölgenin önde gelen erenlerinden biri, çocuk Şerif’in yüzünden etkilenerek ona ‘’Mahzuni’’ ismini verdi. Bağlamaya amcası sayesinde çocuk yaşta merak saldı. Her çocuğun bir oyuncağı vardı fakat Mahzuni’nin oyuncağı elinden hiç düşürmediği bağlamasıydı.
İlkokuldan mezun olan Mahzuni okumaya devam etmek ve asker olmak istiyordu. Düşlerinde kendini bir üniformanın içinde görüyor bundan büyük mutluluk duyuyordu. Hayalini gerçekleştirmek için Mersin Astsubay Hazırlık Okuluna gitmeye karar verdi. Bu yolculuk Mahzuni’nin hayatında en önemli dönüm noktası olacaktı. Çünkü Mahzuni bu yolculuk sonrası bambaşka bir hayatla karşılaşacak, yeni insanlarla tanışacak ve tanıdığımız Âşık Mahzuni Şerif olma yolunda ilk adımını atacaktı.
Mahzuni Şerif Mersin astsubay okulundan Ankara Ordu Donatım Okuluna geçer. Fakat askerliğe bir türkü alışamaz, kendisini oraya ait hissetmez. Başarılı bir öğrencidir fakat askeri eğitim almaktan çok şiir yazmaktan keyif alır. Her fırsatta bağlamasını eline alıp ders aralarında, yatakhanede, yemekhanede saz çalar. Ve ismini gizleyerek radyo programlarına katılıp türküler söyler. En sonunda öğrenciler arasında çıkan siyasi bir tartışmadan ve kuralları ihlal ettiğinden dolayı okuldan atılır.
Mahzuni Şerif ordudan atılmıştır. Evlidir. Bir Çocuğu vardır. Fakat İşsizdir. Beş parasızdır. Bu yüzden köyüne gidemez. Ve Ankara’da kalmaya ve burada müzik yapmaya karar verir. Türkülerinde halkların acılarını ve sorunlarını dile getirir. Ve bunları kör gözlere göstermek, sağır kulaklara duyura bilmek adına sözüne güvenip sazına sarılır. O artık asrın Pir Sultan Abdalıdır. Kısa zamanda Anadolu tarihimizin en önemli halk ozanlarından biri olmuştur.
Âşık Mahzuni Şerif bedenen aramızdan ayrılırken geriye yüzlerce türkü bıraktı. Kimi zaman sesi, sevdalı gönüllere su serpti. Kimi zaman bağlamasının telleri, zalimlere okkalı bir yuh çekti. Sanat hayatı boyunca yasaklamalar, sorgulamalar ve cezaevleri yakasını hiç bırakmadı. Ama O, tüm zorluklara rağmen halkın acılarını dile getirmekten geri durmadı.
Mahzuni Şerif’in eserlerini inceleyen BİLKAR Kolektifi, Ozan’ın ömrü boyunca yaşadığı önemli olayları ve bu olaylar karşısında yazdığı türküleri belirleyerek onun adına anlamlı bir üretim gerçekleştirdi. Hayat bulan sanatsal üretim, Ozan’ın türküleriyle iç içe geçmiş hayat hikâyesini anlatılırken ayrıca izleyicileri 1971 darbesinden Sivas katliamına kadar tarihsel bir yolculuğa çıkarıyor ve bu yolculuğa Yılmaz Güney’den Ahmet Kaya’ya kadar birçok önemli isimi de ortak ediyor.
Türkülerini Binay Koçak, Hasan Fatih Selçuk ve Onur Deniz Beyik’in seslendirdiği kurgu ve anlatısını Halil Yeni’nin yaptığı etkinlik ücretsiz olup ilk kez 1 Aralık Pazar günü saat 17.00’da BİLKAR Sahnede geçekleşecek. Görüşmek dileğiyle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.