Bir darbe girişiminin yıldönümünde…
Hocaefendilik unvanından teröriste dönüşen Fethullah Gülen Terör Örgütü – FETÖ’nün hain darbe girişiminin altıncı yıldönümündeyiz.
15 Temmuz Milli Birlik ve Mücadele Günü olarak tanımlanan bugün, bu yıl “Türkiye aşkına” temasıyla işlenecek.
Geride kalan 6 yıllık süreç içinde iktidarın muhalefet adına ne var ne yoksa silme süpürme girişimine, OHAL uygulamaları sürecinde tanık olduk.
Ne FETÖ ne de herhangi bir terör örgütüyle uzaktan yakından ilişkisi olmayanlar görevlerinden olurken önemli kısmı açtıkları davalar sonrası görevlerine geri döndü.
“Darbe gerçekleşirse bu kadar olurdu” denilen vakalara tanık olduk.
Adaletin mumla arandığı zamanlardan geçtik ki günümüzde de bu arayış sürüyor.
Siyasal İslamcı vahşi kapitalist düzen, darbe ortamının başta gelen sebebi olmasına karşın darbe girişimi sonrası uygulamaları ile de ortamı fırsata çevirdi.
Bir zamanlar, “Hocaefendileri”ne sağladıkları imtiyazlar gündeme geldiğinde, “Aldatıldık” diyenler 15 Temmuz 2016 sonrası da cemaatlere yönelik tutumlarını değiştirmediler.
İsmailağa Cemaati’nin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun cenazesinde hükümet/devlet kademesi üst düzey katılım göstererek her daim cemaatlerin yanında olduklarını gözler önüne serdi.
İsmailağa Cemaati’nin sabıka kaydında biri devlet insanı, Üsküdar Müftüsü (1982) olmak üzere üç cinayet var, ne gam.
Hani 28 Şubat sürecinde türbanlı bacılarının okumalarının engellendiğinden haklı olarak sitem ediyorlardı ve halen ediyorlar ya…
Mahmut Ustaosmanoğlu, kadınların bırakın eğitim almasını cenaze namazına katılmaması için bile fetvada bulunmuştu, hatırlatmakta fayda var.
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’un çok tartışılan iki açıklaması var ki siyasal İslamcı vahşi kapitalizmin ülkeyi ne tür bir ülke haline getirmeyi amaçladığının işaretlerini veriyor adeta..
15 Temmuz hain darbe girişiminden gereken derslerin alındığının iddia edilmesine karşın aynı imtiyazların gerek genel, gerekse yerelde gösterildiğini izliyoruz.
Hain darbe girişimini bir kez daha kınayıp tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerken bu düzen ve sistemden beslenen siyasal İslamcı vahşi kapitalizmle, nafile olacağını bilmemden sebep diyeceğim herhangi bir şey yok.
Ancak 15 Temmuz’un yıldönümlerinde bir takım gerçekleri hatırlatmanın da faydalı olacağı kanaatindeyim…