Bilgi güçtür, bilgi ahlaktır, bilgi kötülüklerden arınmadır.

İnsanları bilgiden alıkoymanın hiç bir haklı gerekçesi olamaz.

Devletin halkından saklayacağı, açıklamakta zorlanacağı bir şey olmamalı.

Bırakın herkes bildiğini özgürce söylesin!

Bırakın herkes ulaşmış olduğu bilgileri bir başkasıyla paylaşsın!

Son beş yıldır toplum bilgi alma konusunda olabildiğince kutuplaştırıldı.

Birinin okuduğu gazeteyi diğeri okumuyor.

Birinin izlediği televizyonu öteki izlemiyor.

Okuma oranı gözle görülür bir şekilde düştü  ve de azaldı.

Gün ortası gittiğim pek çok işyerinde insanlar televizyon kanallarında evlilik programı ve aşk dizileri izliyor.

Sürekli gitmiş olduğum kuaförüm zamanının önemli bir kısmını evlilik programlarına ayırdığına çoğu kez tanık oldum.

İnsanlar gündüz evlilik programları izliyor, akşamları televizyon dizileri izlemekle zamanlarını geçiriyor.

Böyle bir toplumun sorgulama kültürü geliştirme şansı olmaz.

Hep birlikte gelin halkın okuma alışkanlığını arttıralım.

İnsanlar okusun, yasak ve sınırlama olmasın.

Sosyal medya gibi kendiliğinden oluşan geniş bir bilgi ağı var.

Bu alanlar eğitim amaçlı teşvik edilmeli.

Eskiden televizyonlarda genel kültür ağırlıklı tartışma programları olurdu.

Şimdi bunların hiç biri yok.

O programların yerine hakaret ve küfür dolu programlar aldı.

Siyasetçiler eleştiriye tahamül edemiyor.

Hoşuna gitmeyen konuları duymak bile istemiyor.

Böyle bir iklimde bilim insanı ve kültür sanat alanı gelişmez.

Yetişen bilim insanlarının başına gelenler ortada.

Araştırma yapmak için sokağa çıkın, insanlara iktidarla ilgili soru yöneltin pek çok insan görüş açıklamaktan tedirgin oluyor.

15 yılda geldiğimiz iklim burası...

Korkunun egemen olduğu toplumlar bilgiden, akılcılıktan hızla uzaklaşır.

Söylemek istediği gerçekleri söylemez...

Geldiğimiz nokta hiç birimiz için iç açıcı değil.

Korku iki tür insan geliştirir;

Biri  biat eder, diğeri isyan eder!