Cuma günü diğer günlerden biraz daha sakin geçti.

Uzun zamandan beri sokakların ilk kez bu kadar sakin ve sessiz olduğuna tanık oldum.

Bu durum gösteriyor ki, Gebze nüfusunun yarısına yakını şehir dışına çıkmış olmalı.

Aksi halde evden, iş yerine bu kadar kısa sürede ulaşmam mümkün değildi.

Üstelik Cuma ve Pazartesi günleri Gebze’nin trafik yoğunluğunun en fazla olduğu günlerdir.

Bunun nedeni ise; Cuma Pazarının Gebze’nin en işlek iki caddesine kuruluyor olmasıdır.

Bu yüzden pazar yerleri ve kapalı tutulan yan yollar şehrin trafiğini alt üst etmeye yetiyor.

Cuma günü Gebze ve Darıca’da şehrin önemli yerlerini dolaştım.

Yollarda belediye ve halk otobüsleri dışında fazla yoğunluk yoktu.

Anibal Kavşağı’ndan resim çekmeyi ihmal etmedim.

Kısa aralıklarla geçen araçlar trafikteki rahatlığın tadını çıkartıyordu.

Yılda bir kez olsa bile Gebze sokaklarını bu denli rahatlamış görmek içimizi ferahlattı.

Anibal Kavşağı’nı geçtikten sonra bir de Cuma Pazarını dolaşmak içimden geldi.

Oralarda durum diğer caddelerden farklı değildi.

Nerede o eski cuma pazarında alışveriş yapan, birbirine tahammül edemeyen kalabalık!...

Cuma günü  sakin ve keyifli alışveriş yapan insanlar adeta pazarın tadını çıkartıyorlardı.

Islık çalan, çığırtkanlık yapan pazar esnafı gitmiş, yerine beyefendi, müşterilerine kibar davranan pazarcı esnafı gelmişti.

“Herşeyin fazlası zarardır” sözü boşuna söylenmemiş...

Kontrolsüz göçün sıkıntısını fazlasıyla yaşıyoruz.

Buna bir de Suriyeli nüfusu ilave edersek sıkıntı daha da büyüyeceğe benziyor.

Bayram süresince bazı kavşaklar ve noktalarda Suriyeli dilenciler tam gün mesai yaptı.

Öyle ki, neredeyse araçların içerisine girecek düzeyde rahatsızlık vermeye başladılar.

Arabanın camlarını kapatıyorsun, o zaman da kapıları dövmeye başlıyorlar.

Bu ülkeyi yönetenler Kürt ve Alevi nüfusu dengelemek için Suriyeli kartını kullanmayı düşünüyorsa büyük yanılgı içerisindeler.

Bizden uyarması!...