Galatasaray bu hafta kaybetti diye kulüplerimizin Avrupa mücadelelerini değerlendirmeye devam ediyorum diye düşünmeyin. Tek sebep bu değildi en azından. Avrupa kupalarında bütün takımlarımızın kazandığı bir haftayı geride bıraktık. Elbette buna karşılıksız kalamazdım. Bu sonuçların ışığında ülke sıralamamız da yükseldi ve 14. sıraya yükseldik. İvmemizin bu şekilde devam etmesi durumunda geçmemiz muhtemel 2 takım daha var. Gelecek yıl da Şampiyonlar Ligi’ne takım gönderemeyeceğiz ama en azından bir sonraki sezondan itibaren düzenli olarak takım göndermemiz için önemli bir süreçteyiz. O yüzden Avrupa’dan gelecek her puana razıyız diyebilirim.

Öncelikle en sükseli galibiyetimiz olan Trabzonspor-Monaco maçından başlayalım. Trabzon’un ilk golü şans eseri meydana gelmiş olsa da geriye düşen Monaco’nun baskı yaparken bıraktığı boşluklar harika kullanıldı. Duran toptan bulunan 2 gol de farkı açmaya yetti. Kendi liginde 5 maçtır kazanan ve bir önceki maçta da rahat yenildiğin takıma evinde 4 atmak önemli bir iş. Geçen haftaki yazımda da bu maçın bir telafi maçı olması gerektiğini dile getirmiştim ve Abdullah Hoca’nın da bu fikirde olduğunu görmek beni sevindirdi. İlk maçta çok sıkıntı yaşadığı savunmanın sağına da stoper koyarak kapatan hoca aslında 3’lü savunmaya da yatan bir oyun izletti bize. Bu durum, Eren’e hücum anlamında bir rahatlık sağladı ve o da bunu iyi kullandı. Maçın skoru grupta işleri karıştırdı. Ferencvaros 9 puanla lider olurken 6 puanlı Trabzon-Monaco 3 ve 4. sıraya yerleşti. Önümüzdeki maçlar ikincilik adına kıyasıya bir mücadeleye sahne olacak gibi görünüyor. O ikinci de Trabzon olur diye umuyoruz.

Fenerbahçe AEK Larnaca deplasmanından çok kritik bir 3 puanla döndü. Tribündeki Yunan bayraklarının yoğunlukta olduğu sahadan 3 puanı çıkarmak bizi de oldukça sevindirdi. Maçta, penaltı yapılmasında hatalı olan Altay dışında herkes de gayet iyi performans gösterdi. Bununla birlikte Arda Güler’i de ciddi bir maçta yeniden sahada görmek beni gelecek adına umutlandırdı ve Arda’ya da kadronun içinde olduğu mesajı verildi. Bu galibiyetle Fenerbahçe gruptan çıkmayı garantilese de Rennes ile olan Kadıköy’deki maç liderlik maçına dönmüş durumda. Eğer Fenerbahçe oradan da iyi bir skorla çıkarsa liderlik puanı ile de ülke puanına destek olmuş olacak. Jorge Jesus Hoca bu maçta da gerekli sonucu alacaktır diye düşünüyorum.

Başakşehir, Avrupa’da galibiyet ve gol yememe serisine devam ediyor. Rigas maçında da aldığı galibiyetle gruptan çıkmayı garantilemiş durumda. Fiorentina deplasmanından da alınacak beraberlik veya en azından az skorlu bir mağlubiyet net şekilde Başakşehir’i lider yapacak. Hearts maçından alınacak 3 puanı zaten konuşmuyorum ve onu alınmış gözüyle bakıyorum. Başakşehir de lider çıkarsa bu bizim için ekstra lider puanı olacak ve kura şansı da yanımızda olursa devamını izleme şansımızda var.

Sivasspor, rakibi Ballkani’yi zor da olsa yenmeyi başardı. Zorlanmasının nedenini anlamamakla birlikte aldığı galibiyeti de göz ardı edecek değiliz. Gruptaki kalan maçtan birini daha kazanırsa eğer Sivas gruptan her şekilde çıkar. Ama alacağı bir mağlubiyet işleri karıştırabilir. Elbette avantajlı olan taraf bizi ama çok yüksek avantajlı olduğumuzu da söylemek zor. Slavia Prag maçı hedef maç olarak belirlenmeli diye düşünüyorum. Hem ülke puanı sıralamasında Çekya ile yarışıyoruz hem Slavia Prag diş geçirebileceğimiz bir takım. Kalan her iki maçta da önceliğimiz kesinlikle yenilmemek olmalı. Diğer maçlar da istediğimiz gibi giderse gruptan çıkarız gibi görünüyor