“Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü” misali..

Hangi araştırma şirketi tarafından hangi kıstaslar üzerinden yapıldığı,

İlimiz insanlarını esnaf, işçi, işsiz, Z kuşağı, köylü, kentli… gibi sınıf kalıpları içinde kategorilere ayırdığımızda kimlerle görüşüldüğü bilinmeyen bir kamuoyu araştırmasına göre AKP’nin ilimizdeki oy oranı yüzde 5 artmış.

Ve hatta bugün yerel seçim olsa CHP veya Millet İttifakı’ndaki İzmit Belediyesi de yeniden alınırmış.

AKP İl Başkanı Mehmet Ellibeş’in masası üzerindeki sonuçlar iktidar partililerin moralini yükseltirken Ellibeş’in yakın zamanda sonuçlara dair açıklamada bulunması bekleniyormuş.

**

Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi’nde mayıs ayı olağan toplantısı ikinci bileşimi önceki cuma günü gerçekleşti. Aynı zamanda İSU Genel Kurulu da gerçekleşti. Yerinde gidip izleme fırsatım olmadı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Taşdemir söz konusu toplantıda İSU Genel Müdürü Ali Sağlık’ın oğlu Oğuz Sağlık’ı AKP’li Kandıra Belediyesi’nde önce memuriyet hakkı kazandırdığı, ardından İSU’da ihale ve satın alma biriminde göreve başlattığı teşhir oldu.  Hatta oğul Sağlık, Kandıra Belediyesi’ndeki işine dahi gitmemiş, bankamatik memur olarak idare etmiş.

Elbette iktidar yanlısı basında yer almamakla birlikte..

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın çok sayıda kamu kurumunda yöneticilik yaparak toplamda devasa maaşlar ile saltanat süren AKP’li bürokratları teşhirinden ne kadar bilgi sahibisiniz, bilemiyorum.

Ancak 2019 yılından bu yana Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş’ın da 26 Nisan 2021’de PTT yönetim kurulunda yer alması çivinin çıktığı, tuzun koktuğu sistemde gelinen durunun bir vahametinin teşhiridir.

Cuma günkü meclis toplantısında Engin Taşdemir’in konuyu teşhirinin ardından kimi AKP’li belediye başkanları Taşdemir’in usulüne tepki göstererek de kendilerini ve partilerini teşhir etmişlerdir.

Bu dönem ve süreç her tür ahlaksızlığın üzerinin örtbas edilmeye çalışıldığı, gırtlağına kadar çamura batmış bir dönem ve süreçtir.

Gerek ülkemiz gerekse ilimiz için, yazık ötesi bir durum söz konusudur.

**

İşte bu ahval ve şerait içinde dahi, ülkemiz geneli ve ilimiz özelinden olan bitenlere göz attığımızda..

Pandemi sürecinde çok sayıda esnaf topu atmış, esnafa yapıldığı söylenen “desteklerin” bedeli son benzin zammıyla açığa çıktı ki zaten halktan çıkartılmış, işsizlik sürecinde esnaf kredili borçlandırmaya sevk edilmiştir.

İzmit Körfezi’nde balıkçılık önce avlanma sahalarının daralmasıyla birlikte ağır bir sekteye uğramış, ardından tüm Marmara Denizi’ni kâbus gibi saran deniz salyası açığa çıkmıştır. Marmara Denizi, elden gitmek üzeredir. Mevcut halde dahi önlemler uygulanmaya başlasa, denizin eski halini alması yıllar alacaktır.

Sendikal örgütlenme sonrası işten çıkartmalar da, ücretsiz izinler de alabildiğine artmış ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere AKP’li ilçe belediyelerinin bir ikisi hariç tamamına yakını, oralı dahi olmamıştır.

AKP’li belediyeler tarafından “prestij caddesi” diye yapılan çalışmalar patlamış, “prestij caddeleri”ne prestij yamaları yapılmaya başlanmıştır.

KBB’de İbrahim Karaosmanoğlu döneminin bir balon olduğu her geçen gün daha da açığa çıkmış, dönemin hemen hemen tüm çalışmaları bir bir patlamıştır.

Şahsım adına, AKP Kocaeli’nin, “Siz bunu yine meclise gönderirsiniz” diye listeye koyduğu tüm Kocaelililer’e aslında bir küfrü olan Fikri Işık bile yeniden milletvekili seçilmiş, aktif siyaset sonrası mal varlığına dair bir internet sitesi haberine erişim yasağı getirilmiş, AKP’nin ve Fikri Işık ile emsallerinin aslında bir ne olduğu gerçeği toplumdan bu şekilde gizlenmiştir.

Darıca’da geçen dönemin belediye meclis üyelerinin çeşitli film fırıldaklar üzerinden işleticiliğini edindiği belediyeye ait iştiraklerde o zevata AKP’li ilçe başkanı ve belediye başkanı tarafından “hayırlı olsun” ziyareti gerçekleşmiş..

Daha da vahimi o ziyaretler kendi sosyal mecralarından paylaşılmıştır.

Vahim olan detay da buradadır zaten: Vahşi kapitalizm ve neo liberalizm, her tür ahlaksızlığı meşrulaştırma çabası içindedir.

**

Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Son örneğe dönecek olursak KBB Başkanı Tahir Büyükakın’ın Ali Sağlık vakasına tepkisi, “Yazıklar olsun” şeklinde olmuş.

Büyükakın’ı sırf bu duruşu sonrası yere göğe sığdıramayan kimi yorumlara da tanık oldum.

İsmet Çiğit’in geçtiğimiz aylardaki bir yorumunda en sevdiklerinin üzerine yemin ederek yazdığı bir yoruma göre Çiğit’e, “Sen evinde otur. Belediyeye iş yapan müteahhitler üzerinden sana para gönderelim” demekle itham edilen, bu iddiaya en ufak bir yanıt getirmeyen Tahir Büyükakın,

Ali Sağlık vakasında, “Yazıklar olsun” dedi diye, kahraman!

CHP İl Başkanı Harun Özgür Yıldızlı da Sağlık’ın istifasını istemiş veya Büyükakın’ı Sağlık’ı görevden almaya davet etmiş.

Hâlbuki meselenin özü şudur ki sistem genelde ve yerelde varlığını sürdürdükçe kurumların başında kişi olarak kimlerin yer aldığı değil, sistemin varlığı meselesidir.

Şayet bu zeminde dahi AKP ilimizde yüzde 5 oy arttırdıysa, zaten yazık olmuş bir durumdaki ülkemiz ve ilimize daha da yazıklar olacaktır…

Kimbilir. Daha ne yazıklar olacak…