ASGARİ ÜCRET
2022 : 5500 ₺ 250 Gr. Ekmek 5,00 TL
2021 : 2823 ₺ 250 Gr. Ekmek 1,50 TL
2020 : 2325 ₺ 250 Gr. Ekmek 1,50 TL
2019 : 2020 ₺ 250 Gr. Ekmek 1,50 TL
2018 : 1604 ₺ 240 Gr. Ekmek 1,50 TL
2017 : 1404 ₺ 240 Gr. Ekmek 1,50 TL
BEYAZ EKMEK
"1948 yılına kadar ekmeğimiz esmerdi. Maya, ekşi maya olarak evde üretilirdi, organikti, doğaldı. Sofrada doyduğumuzu bilirdik.
ABD, Anadolu’nun 14 kromozomlu siyez buğdayı ve 28 kromozomlu kavılca buğdayının genlerini oynayarak 48 kromozomlu “Cüce Buğday” türünü geliştirdi.
Sapının kısalığından dolayı bu buğdayımsı “Cüce buğdaylar” Pakistan ve Hindistan’a da ihraç edildi ve buralarda üretim rekorları kırıldı.
Dünyanın verimli tarlalarının, buğdayların kimyasal gübrelerle, zehirli ilaçlarla tanışma dönemi başladı. Hiç kimse tehlikenin farkında değildi, Buğdayın genetiğiyle sürekli oynandı, artık ortaya çıkan ürün “buğdayımsı” bir şeydi! Kavılca ve siyez artık tanınmaz haldeydi…
ABD, 1950’den itibaren “ihtiyaç fazlası” diye “yardım” adı altında bu buğdayımsa ürünü Türkiye’ye soktu. Türkiye kurak geçen yıllarda ucuz buğdayımsı "cüce buğday" adını verdiği genetiğiyle oynanmış GDO'lu buğdayı ithal etmeye başladı.
GLUTEN sayesinde ülkemizde; çölyak, diyabet, Haşimato, cilt, bağırsak ve beyin hastalıkları ile her türlü otoimmün hastalıklar, obezite, Alzheimer, demans, dikkat eksikliği vb. Nörolojik hastalıklar ve romatizmal problemler patladı.
O günkü bazı siyasal partilerin iktidar olmaları karşılığında verdikleri vaat, içerisine 10’dan fazla katkı maddesi konan endüstriyel beyaz undan yapılan “Beyaz Ekmek ”ti. Dalkavuk medya, beyaz ekmeği halkımıza “kalite”, zenginlik ve refah göstergesi olarak sundu, Halk, beyaz ekmek yedikçe, acıktı. Acıktıkça, beyaz ekmek yedi. “Ekmeksiz doymuyorum” haline getirildi. Tıka basa yemenin sonucu sağlığı bozuldu. Ekmeği yedikçe Şeker olduk, astım olduk, alerji olduk, çölyak olduk, Haşimato olduk ve rahatsızlıklarımız ardı ardına sıralanmaya başladı.
Fiyatı çok pahalı olan kara ekmeğin, aslında hem bütçe hem de sağlık açısından çok daha ucuza geldiğini hiçbir beslenme uzmanı halkımıza anlatamıyor.
Dünya ortalamasının beş katı ekmek tüketiyoruz. Dünyada çöpe en fazla ekmek atan ülkeydik çünkü beyaz ekmek dünyanın en çabuk bozulan ekmeğidir.
Yıllardan sonra Marshall Yardımı ile Beyaz Ekmek yemeye başlayan Avrupa ülkeleri kısa bir süre sonra bilinçlenip Beyaz Ekmek tüketmeyi neredeyse sıfıra indirdi.
Bizlerse beyaz ekmek ile Tam Buğday ekmeği arasındaki farkı daha yeni yeni anlamaya başladık...
Hastalıklardan korunmak için ilaçlara değil sağlıklı besinlere sarılmamız gerekiyor.
Tüketici parasını neye verdiğini bilmelidir. Yerli ata tohumu ile geleneksel tarım ile üretilmiş , GDO'suz , kimyasal ilaç ve gübre olmayan, kimyasal katkı maddesi içermeyen” gıda talep etmeli ve tüketmelidir...
Ata tohumu ile üretim yapan çiftçiler devlet tarafından desteklenmelidir..."
Önceden ekmek aslanın ağzında idi ya, artık ekmek hiç yok...
Diğerlerini yazmaya gerek var mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.