2017’de şampiyonluk unvanını edindiğim Gebze Kandıralılar Derneği’nin hafta sonu gerçekleşen geleneksel 16’ncı tavla turnuvasında bu sene üçüncülükle yetindim. O fotoğraf karesini Face’mden de paylaştıktan sonra tebrik mesajlarını ama yazılı, ama emojili aktaran tüm herkese teşekkür ederim ancak..

Akşam saatlerinde beni de şaşırtan ağır bir yorgunluk bastı. Meğer salgına dönüşen gribe yakalanmışım. Pazartesi gününü evde, ev ofis dahi çalışmadan, evde dinlenerek geride bıraktım. An itibariyle (29 Kasım / 07.22 suları) hatta saatler öncesinden, nispeten iyiyim.

Dün (28 Kasım) ondan sebep Kocaeli Büyükşehir ve Çayırova Belediyeleri CHP Meclis Üyesi Halis Koç’un annesi Fatma Koç’un Güzeltepe Abdal Musa Cem Evi’ndeki cenaze namazına;

üstelik cem evi, ikametgahıma yürüme mesafesinde olmasına rağmen katılamayıp taziyemi telefonla ilettim.

Demek ki sağlık önemli.

**

Yorumu aslında tam da yukarıdaki, “Demek ki sağlık önemli” kısmında bitirecek olsam ve her gün benzer konularda yazsam ne iyi olacak: Tuzsuz aşım, dertsiz başım…

24 Kasım’da “İYİ Çayırova’da iyi Gebze’de ‘iyi’ gidiyor” başlıklı yorumumda özetle;

İYİ Partili Belediye Meclis Üyesi Birol Elüstü’nün Kadıllı’daki yine ve yeni imar kıyağı ve adaletsizliği sonrası şahıslara yönelik suç duyurusunu geri çekmesini eleştiren bir yorumum yer almıştı.

Birol Elüstü, iki gün kadar önce şöyle bir sosyal medya paylaşımında bulundu:

“Ne geliyorsa başımıza samimi davranıp içimizi dökmekten geliyor.”

Önce gayri ihtiyari üzerime alındım, sonra caydım.

Beni kast ediyor olamazdı çünkü kendisini sohbet için değil, aldığım bir duyumu doğrulatıp mevzuuyu haberleştirmek için aradıydım.

Yanılmıyorsam; mevzuunun şahsımda basına yansımasından ötürü, o şikâyeti çektiğini söylediği kişileri sağda solda mevzuu etmelerinden sebep eleştirdi kanaatindeyim.

Facebook’taki paylaşım; 164 beğeni emojisi ve 14 pozitif yorum edinmiş.

**

Bir sonraki gün;

“CHP Gebze’de yönetim seçimi kaldırır mı?” başlıklı yorumumda yanıtı da kendim verdim: Kaldıramaz…

Öncelikle;

Her yazdığımın arkasındayım.

O köşe yazısında her ne yazdı isem CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan ile yüz yüze geldiğimde de, ola ki mevzuu edilecekse sözlü belirtmeye de hazırım, rahatım.

“Yok aslında şunu kast ettiydim di. Şudur budur…” bana ters gelen durumlar.

Her tür yorumumda hakaret içermediği sürece her tür negatif eleştiriye de açığım.

O eleştirilere de yer veririm ki verdiğim görülmüştür.

Ancak…

Bugüne kadar negatif eleştirdiğim hiçbir siyasetçinin kişiseline, özeline değinmedim.

Nereli olduğuyla uzaktan yakından ilgim, ilişkim olmadı.

Bu tutumum övündüğüm değil, olması gereken tutumdur. Olması gerekenden sapmadığımı söyleyebilirim.

Tek bir örnekle betimlemek gerekirse; Vakti zamanında Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi aleyhine üstelik bir sosyal medya paylaşımımdan ötürü, “Giresunlular’a hakaret” ettiğim gerekçesiyle mahkemeye verilmekle tehdit edilen biri olarak…

Söz konusu yorumu Ardahan/Hanak ile ilişkilendirenlere ve tanık olduğum, yaşadığım emsallerine atfen diyeceğim tek bi’şi var..

Siz siyasetçilik/hemşericilik oynamayı sürdürün.

Ben gazetecilik oynamadım, oynamayacağım diyorum.

Başka da bi’şi demiyorum.