Hanifi Yasin Çelik

Hanifi Yasin Çelik

Antalya’da Maçı Gomis Çözdü

Antalya’da Maçı Gomis Çözdü

Herkese yeniden merhaba. Yaklaşık iki aylık futbol hasretinin ardından yazılarıma kaldığım yerden devam ediyorum. Futbol biraz böyle. Pandemi döneminde de tecrübe ettiğimiz gibi sahadakiler olmayınca konuşacak ve tartışılacak olaylar sadece magazinden ibaret kalabiliyor. Şu oyuncu buraya transfer olmuş, bu oyuncu tatilde onunla fotoğraf çekilmiş, şu süperstar İnstagram’da bizim fotoğrafı beğenmiş gibi sahayla alakasız birçok haber karşımıza çıkıyor. Bundandır ki, ben de yazılarıma ara vermenin daha doğru olacağını düşündüm. Yeni sezona yepyeni bir sayfa açarak, altı aydır top görmeyen Carlos gibi heyecanla Antalyaspor-Galatasaray maçını konuşmaya başlayabiliriz.

Galatasaray sezona aslında hiçbir büyük takımın ilk maçında oynamak istemeyeceği Antalyaspor ile başladı. Bir kere yaz ayında Akdeniz Bölgesi’nde maç yapmak başlı başına zorlayıcı bir etkenken Antalyaspor’un da 20 Ocak’tan beri Süper Lig’de namağlup bir takım olması bu maç adına 1 puanın hiç de fena olmayacağını düşündürüyordu. Bunun yanında seçimin geç yapılması, bundan dolayı da transfer çalışmalarının geç başlamasıyla kadrosunu henüz yapılandıran Galatasaray için bu maçtan 3 puanla ayrılmak önemliydi. Maça damga vuran isimse kurtarışlarıyla takımını sahada tutan Muslera oldu. Karşı karşıya ve penaltı pozisyonlarında yenilecek 2 golün ardından Galatasaray’ın bu kadrosuyla geriye dönmesi oldukça zor olacaktı. Maçın sonunda ise hızlı atakta Midtsjö’nün pasında Gomis’in tekte güzel bitiriciliği Galatasaray’a maçı getirdi.

Biraz Yunus Akgün övüp transferlerle bu takımın oyununun gelebileceği noktayı konuşmaya başlayacağım. Montella’ya özellikle teşekkür etmek gerekiyor. Yunus dar alanda becerisi olan ama zaman zaman özelliklerini doğru anda kullanamadığı için klasik pırpır kanat gibi görünen bir oyuncuyken doğru zamanda doğru çalımı atabilen, driblingleri doğru yerlere atan ve ceza sahasında doğru adamı bulabilen bir oyuncuya dönüşmesi inanılmaz. Öyle ki geçen sezon yıldızlaşan Kerem’in çıkabileceği en yüksek seviyesinin de Yunus’un altında kalacağı fikri bende oluşmaya başladı diyebilirim. Takıma katılan Mertens ile Galatasaray hücumu Seferovic gibi pas istasyonu olabilen ve hücumda oyun kurulumunda etkili bir oyuncunun çevresinde dolaşan hızlı, bitirici ve oyuncu eksiltebilen üç oyuncu ile rakip savunmaları zorlayacak bir dörtlü haline geldi. Bu oyunculardan en yüksek verimi almanız da bu ekibe sağlayacağınız savunma rahatlığına da bağlı hale geliyor. Torreira transferi bu nedenle oldukça önemli bir hamle. Hem yüksek seviye temposu ve savunma gücü hem de oyun kurulumunda etkili bir oyuncu olan Torreira hücuma rahat bir nefes aldıracaktır. Ama bunun yeterli olmayacağı düşüncesindeyim. Beklerden de tempo almanın şart olduğu bir noktadayız ki bu desteği Dubois sağlayacaktır. Ama sol bekte Van Anholt tempo anlamında sıkıntı yaşayabilecek bir oyuncu. Sergio Oliveira’nın da orta saha ikilisinin solunda yer aldığını düşünürsek Van Anholt- Abdulkerim arasındaki Half-Space’den Galatasaray savunması patlak verebilir. Bu maç özelinde bile bazı tekdüze topların anlık Antalyaspor pozisyonuna dönüştüğünü gördük. Abdulkerim’den daha hızlı bir Türk sol stoper bulmanın mümkün olmadığını düşünürsek tempolu bir sol bek transferinin de gerekli olduğunu söyleyebiliriz. Bu yazı 2 aydır yazmadığım için biraz birikmiş bir Galatasaray yazısı oldu. Diğer takımları da değerlendireceğimiz sonraki yazılarımızda görüşme üzere...

Bu yazı toplam 5156 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hanifi Yasin Çelik Arşivi