AH BU HAVALAR
Nisan, Mayıs ayları
Gevşer gönül yayları
Sütler kaymak bağlıyor
Gelin sabah çayları
(Anonim)
Biraz gecikse de bahar her türlü güzelliğiyle geliyor. Doğa dişiyle tırnağıyla canlanma uğraşısı içine giriyor.
Orhan Veli’nin işten kovulduğu, evine ekmek almayı unuttuğu havaları yaşamaya başlıyoruz.
Nedensiz yorgunluklar, isteksizlikler, tembellikler bizleri bekliyor. Yetişkinler önlemini alsın. Beni ilgilendiren öğrenciler. Sınavlar çok yoğun… Sınıflarda devamsızlık, isteksizlik, tembellik, sorumsuzluk artmaya başladı.
Aman dikkat! Gönül yayları gevşemesin.
Öğrencilik yıllarımda “böyle havalarda” gönül yaylarım gevşer, okuluma gitmek istemezdim.
Türkçe öğretmenim Mustafa Gazalcı bizlere uyarılarda bulunarak - aynen yayınlayacağım – mektubu vermişti. O gün mektubu okuyunca yaşama bir başka bakar oldum.
Gönül yaylarımızın gevşemediği günleri paylaşmak üzere…
Sevgili Enriko,
Evet, annenin dediği gibi ders çalışmak sana gerçekten zor geliyor. Senin okula, gönlünden geçtiği gibi istekle gittiğini bir kez olsun görmedim. Okula gitmiyor olsan, günlerinin ne denli boş, ne denli sıkıcı geçeceğini düşünebilsen… Okuldan ayrı geçirebileceğin bir haftanın sonunda oyundan, eğlencelerden, amaçsız yaşamaktan bıkacaksın… Okula yeniden dönebilmek için dua edeceksin…
Sevgili oğlum, herkes çalışıyor. Herkes okumak, yükselmek istiyor. İşlerinde bütün gün çalışarak yorulmuş olmalarına karşın, okuyabilmek için, daha akşam yemeğini bile yemeden gece okullarına koşan işçileri düşün. Hafta boyunca yorulmuş olmalarına karşın, okuma-yazma kursuna giden kadınları düşün. Talimlerde bitkin düşmelerine karşın kitaba, kağıda sarılan askerleri gözlerinin önüne getir.
Tüm olanaksızlıklara karşın, bir şeyler öğrenmek için çırpınan körleri, sağırları, dilsizleri ve öbür sakatları anımsa… Onlarca çocuğun küçük köylerin daracık, çamurlu yollarından karlara, su göletlerine bata çıka uzaktaki okullara koştuklarını düşün.
Dünyanın her yerinde milyonlarca çocuk okumak, öğrenmek için çırpınıyor…
Kitapların senin silahındır. Sınıfın, bağlı olduğun birliğin, yeryüzü savaş alanındır. Hedefin insanlığın uygarlığıdır. Bu hedefi ele geçirebilmek için eğitim ordusunun içinde olmalısın. O ordunun önde giden yürekli, çalışkan bir askeri ol. Enrikocuğum.
28 Ekim 1900
Edmondo De Amicis
(Çocuk Kalbi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.