İsmail Kadı

İsmail Kadı

15 TEMMUZ DARBE VE DEMOKRASİ...!

15 TEMMUZ DARBE VE DEMOKRASİ...!

 

15 Temmuz’un üzerinden 1 yıl geçti.

Aradan geçen bu süre içerisinde neler yaşadık.

Zor ve sıkıntılı bir yılı geride bıraktık.

Her darbe önce demokrasiyi hedefine koyar.

Ardından kazanılmış hakları ortadan kaldırır.

Eğer 15 Temmuz darbesi başarılı olmuş olsaydı çok daha fazla insan kaybımız olma ihtimali yüksekti.

Anlayacağınız bambaşka dertlerimiz olacaktı.

Ancak darbe sonrası yaşanan süreç demokrasimiz açısından beklenen “toparlanma” ve “normalleşme” etkisini göstermedi.

Büyük fırsatlar tepildi.

15 Temmuz’a karşı toplumun tüm kesimleri ortak mutabakat sağladı.

Birlikte mitingler yapıldı.

Demokrasiden geri adım atılamayacağının deklarasyonları yayınlandı.

20 Temmuz’dan itibaren çatlak sesler çıkmaya başladı.

Halk birlik olmayı başardı, siyasiler küçük hesaplar üzerine döndü.

Kutuplaşma, ötekileştirme yeniden ülke gündemine geri döndü.

Anlayacağınız sapla saman birbirine karışmaya başladı.

15 Temmuz’un yıl dönümüne 1 gün kala darbeyi küçük sıyrık ve yaralarla bertaraf etmiş olsakta demokrasiyi kuramamış bir ülke olarak dünya sahnesindeyiz.

İşin daha da vahim sonucu artık eskisi gibi demokrasi konusunda ısrarlı bir ülke değiliz.

Bu durum bizi her geçen gün içten içe kemiriyor.

Taraflarla yaptığımız sohbetlerde herkes darbeye karşı ancak birbirlerini olmadık konularla yıpratıyorlar.

Adım adım temel hak ve özgürlüklerden uzaklaşıyoruz.

Darbenin hemen sonrası olağanüstü hal ilan edildi.

Adım adım sıkıntılar derinleşti.

Zaman içerisinde OHAL kalıcı bir duruma dönüştü.

Darbeye karşı en büyük tepkiyi veren Türkiye Büyük Millet Meclisi önce OHAL daha sonra anayasa değişikliği ile etkisizleşti.

İlk aşamada darbeye karşı sağlanan mutabakat zaman içerisinde soruşturmalarda ve tutuklamalarla aşırıya kaçıldı.

İlk günlerde yapılan hatalar giderek derinleşerek büyüdü.

Yaşadığımız tranvanın boyutu göz önünde tutulursa hoş görülebilirdi.

Durum bununla sınırlı kalmadı.

Zaman içerisinde darbe ile hiç bir ilgisi olmayan ne FETÖ ne terör örgütleri bağlantısı bulunmayan pek çok aydın, gazeteci, akademisyen bu çuvalın içerisine sokuldu.

çok değil altı ay içerisinde artık demokrasi değil fazla ses çıkartanın sesi kısılmaya başlandı.

15 Temmuz’un birinci yılında yapılan şehitleri anma etkinliklerinde yeniden muhasebe yapma fırsatı var.

Bu fırsatı lütfen kaçırmayalım.

İçerideki kısır tartışmalar bizi dışarıda yalnızlığa doğru itiyor.

Demokratik Dünya’dan kopan ülkelerin durumu ortada.

Kendi insanı ile uzlaşamayan bir toplum başkalarının üzerinden uzlaşı sağlayamaz.

Darbe ile demokrasiyi yerli yerine oturtalım, sorunlarımızın önemli bir kısmını aşabiliriz.

Bu büyük fırsatı kaçırırsak korkarım daha büyük sıkıntılar bizi bekliyor.

Bu yazı toplam 1109 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi