Ankara Yüksel Caddesindeki İnsan Hakları Anıtı önünde 76 gündür açlık grevinde bulunan Akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça önceki gün tutuklandı.

Her iki akademisyene destek vermek için salı akşamı Gebze Kent Meydanı’nda sivil toplum temsilcileri ortak basın açıklaması yaparak açlık grevindekilere destek verdi.

Ülkemiz Cumhuriyet Tarihinde eşi benzeri görünmemiş bir ihraç dalgası ile sarsılıyor.

OHAL. KHK’ların OHAL ile ilgisi kalmadı.

İhraç edilenlerin büyük çoğunluğu 15 Temmuz Darbe girişimiyle yakından uzaktan irtibatı olmadığı kanaati yaygın.

İhraç edilen insanların hukuk yolları kapalı.

Sağlık sigortaları, emeklilik hakları ellerinden alınmış durumda.

Pasaportlarına el konuluyor.

Bu şartlar altında binlerce insana hiç bir seçenek bırakılmamış.

Tam rakamlar belli olmamakla birlikte 105 binden fazla kamu görevlisinin ihraç edildiğinden söz ediliyor.

İhraç edilen insanların en temel hakkı olan yaşama ve barınma hakları ellerinden alınmış durumda.

Görevlerine son verilen bu insanlar sigortalı ve sosyal güvenceli hiç bir yerde çalışma imkanı yok.

Zaten bu insanların yaşama hakkını devlet kararnamelerle ellerinden almış durumda.

Geri kalan ihraçlar ise iktidara biat etmeyenlerden oluşmakta.

KESK Üyesi Barış imzacıları Kent Meydanı’nda teslim olmayacaklarını yüksek sesle dile getirdi.

Çaresiz bırakılmış, hak arama yolları kapatılmış, toplum hayatından aforoz edilmiş bunca insan varken toplumsal istikrardan söz etmek bir hayaldir.

Saygın bir devlet ohal ve kanun hükmünde kararnamelerle günlük yaşamı düzenlemek istemesi oldukça zordur.

Rahmetli Anneciğim bize hep şöyle öğütlerde bulunurdu;

“Oğlum hiç kimseye kötülük yapmayın çünkü zulümden abat olunmaz”!

Ayrıca “siz doğru durun eğri cezasını bulur” derdi.

Hukukun temelinde adalet olduğunu bilen bir devlet, hukuk sistemiyle bu denli uğraşmaz.

Kendine güvenen bir devlet ve onu yöneten siyasi erk dünyada en çok gazetecisini hapiste bulundurmaya katlanamaz.

Açlık grevleri bir neden değil yaşanan uygulamaların sonucudur.

Bu süreci sonuç alınamayacak bir eylem olarak görenler olabilir.

Hatta insan yaşamını herşeyin üstünde tutabilirsiniz.

Daha önce ki iktidarlar döneminde  insanlar açlık grevleri yaptı.

Ölüm oruçlarına yatanlar, hatta ölenler bile oldu.

Bundan sonra da eğer insanlara seçenek bırakmazsa aynı sonuçlar kaçınılmaz hal alır...!

Bazı insanlar paraya, makama biat etmeyi sever.

Onurlu insanlar ise seçenekleri kalmayınca en zor olanı tercih eder.

İnsan hak ihlalleri pek çok yerde yok sayılmakta.

En küçük hak arama yolları kapatılmak istenmekte.

Yapılanlar karşısında toplumun belli kesimi sessiz kalabilir ancak duyarlı kamuoyu bu haksızlıklara seyirci kalması mümkün değil.

Bunun en somut örneği önceki akşam Gebze Kent Meydanı’nda sivil toplum örgütleri ve aydınlar tepkilerini ifade ettiler.