HANİFİ SURUN

HANİFİ SURUN

Yok saymakla yok olmuyor

Yok saymakla yok olmuyor

Zaman zaman bir habere veya bir toplantıya gittiğimde sevmediğim veya konuşmadığım biri de orada olunca canım sıkılıyor.

 

Konuşmadığım o kişi var diye o toplantının veya programın hemen bitmesini diliyorum.

 

O kişi göz göze gelmemek için epey uğraş veriyorum.

 

Bir bakıyorum ki o kişi de benle göz göze gelmemek için uğraş verdiğini görüyorum.

 

Neyse Allah’tan program veya toplantı çok uzun sürmüyor ve hemen çıkıp gazeteye geliyorum.

 

İşte asıl en büyük sorun gazeteye gelince başlıyor.

 

Gittiğim o program veya toplantının haberini yazmak için masa başına geçince başlıyor bende bir ikilem.

 

Haberde konuşmadığım kişiyi yazacak mıyım veya yazmayacak mıyım diye.

 

Konuşmadığım kişiyi haberde yazmayayım diyorum.

 

Eeee gazetecilik kamu yararına gözetilerek yapılan bir meslek değil mi?

 

Hem konuşmadığım kişiyi haberde yazmazsam kim ne anlar ki?

 

Ama o zaman yalan yazmış olmaz mı?

 

Olsun onca isim arasında onun adını kimse fark etmez dimi?

 

Ve bu benzer sorularla kendi kendime konuşurken bir bakıyorum ki haberi yazıp bitirmişim bile.

 

Haberi son kez kontrol ederken bakıyorum ki konuşmadığım kişinin de adını haberde yazmışım.

 

Neyse diyorum bir daha yazmam deyip geçiyorum.

 

Ben konuşmadığım o kişiyi haberde yazmasam da o kişi orada idi.

 

Benim onu yazmamam onu yok saymam onu yok etmez.

 

Siyasetçilerin de bence öyle yapmasını gerekir.

 

Yakup Törk’ü sevmeyebilir veya konuşmayabilirsiniz.

 

Ama aynı fotoğraf karesinde iseniz Yakup Törk’ün adını yazmanız gerekir.

 

Aksi halde Yakup Törk’ün adını yazmamak Törk’ü yok etmez.

Bu yazı toplam 1031 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
HANİFİ SURUN Arşivi