YEREL BASIN-YEREL YÖNETİMLER!
CHP Darıca Belediye Meclis Üyesi Turgay Kılıç’ın Darıca Belediyesi ile ilgili iddiaları gerçekten her yönüyle çarpıcı.
Darıca Belediyesi ile ilgili en dikkat çeken şey ise 2 milyon 600 bin TL tutarında olduğu belirtilen yerel basından hizmet alımı.
Bu konuda Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık’ın yerel basından hizmet alınan kişinin adını ve detaylı açıklama yapacağını umuyorum.
Yerel basının zor koşullarda ayakta durmaya çalıştığı bir sırada böyle bir yüksek meblağ tutarındaki para kime, nasıl ve neden verilmiş bende merak ediyorum.
Elbette CHP’nin bu iddialarını bir takım çıkar amaçlı olarak gündeme taşıyan ve bunu üzerinden ‘nemalanmak’ isteyenlerde olabilir!
Bunun da altını kalıca çizelim!
Yerel basın ile yerel yönetimler arasındaki bu tür etik olmayan ilişkiler yaşandığını herkes biliyor.
Bölgemizde ilgili geçmiş yıllarda gazetece görünümlü bir takım iş takipçileri, belediyelerden milyonlarca liralık ihale alanlar ve bu sayede yolunu bulanlar herkesçe malum.
Belediyenin paralarının uyduruk bir takım yollarla bir yerlere aktarılması ile yapılan usulsüzlük, kayırmacılık ise unutulup gitti.
Milyonlarca TL tutarında parayı cebe indirenler ve onlara bu yolu açanlar hiçbir yasal yaptırıma uğramadı, soruşturulmadı bile.
Şimdi benzer şeyler yine yerel basında bir şekilde alttan alta devam ediyor.
Gazeteciliğin adını kullanarak belediyelerle akçeli işlere girişenlerin varlığı konusunda yine yerel basında yaşanan sessizlik ise her şeyi anlatıyor.
Belediye başkanları veya yakın çevresi ile kurulan bir takım ilişkilerle çeşme akarken küp dolduruluyor.
Sonra uyduruk haber sitelerinde falan kendilerini ihya eden belediye başkanlarına akşama kadar övgüler düzerek görevlerini yerine getiriyorlar.
Pek asgari ücretle karın tokluğuna çalışan gazeteciler enayi mi?
Kim gerçek gazeteci?
Gazeteci görünümlü bu iş bitirici tayfa ile bir elin parmağını geçmeyen gerçek gazeteciler birbirine karıştırılmasın.
Gazeteci cemiyetlerinin belediyelerle olan adeta belediye basın bürosu veya yan kuruluşu gibi davranışlarını da unutmamak gerekiyor.
Sabahtan akşama kadar ‘’Başkanım, başkanım sen ne büyüksün…’’ diyenler ne kadar bu meleğin etik kurallarına uygun davranıyor?
Yerel basında çalışanların ekonomik zorlukları ve yaşadığı onca soruna yıllardır kulak asılmıyor.
Yerel gazetecilik bugün dibi görmüşse ve bu akçeli işlerle anılıyorsa herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli.
Mesleğimize ‘maddi ve çıkar’ amaçlı bir takım sızmaların önüne geçilmedikçe, bunlara karşı ses yükseltilmedikçe işler daha kötüye gidecek.
Sonuç olarak gazeteci sadece bu meslekten geçimini sağlayanlardır, mesleği ‘ticari ve maddi çıkar’ adına kullananlar değil.