Üriner Sistem Taş Hastalıkları
Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Çetin Yeşilli, Üriner Sistem Taş Hastalıkları hakkında önemli bilgilendirmelerde bulundu.
Açıklama şöyle: ‘’Üriner sitem taş hastalığı tekrarlama ihtimali yüksek bir hastalıktır. Bu nedenle yeni taş oluşumlarının engellenmesi, mevcut taşların büyümesinin önüne geçilmesi için sıvı alım ve beslenme alışkanlıklarının ciddi bir şekilde ayarlanması, hatta hekimin uygun görmesi halinde bazı ilaçların uzun soluklu olarak düzgün kullanımı gerekmektedir. ”dedi.
Üriner sitem taşları yapıları açısından farklılık gösterir. %80 olguda kalsiyum içeren taşlara rastlasak da farklı yapılardan oluşmuş (sistin taşları, ürik asit taşları, enfeksiyon taşları gibi) taşlara da vardır. Hastalığa sebep olan tasın cinsinin bilinmesi tedavi yaklaşımlarımızı belirlemekte öneme sahiptir.
TANI
Hastalığın tanısında idrar tetkiki, idrar kültürü, 24 saat boyunca toplanan idrarda biyokimyasal analizler, bazı özellikli kan tahlilleri, eğer elde edilebiliyorsa taşın kendisinin veya bir parçasının fiziksel analizi yapılmaktadır. Taşın yeri ve boyutunun tayin edilmesinde röntgen, üriner sitem ultrasonografisi, tomografi gibi görüntüleme tetkikleri hasta bazlı planlanabilir. Bu sayede taşın varlığı, sayısı, yeri, bileşeni, neden olduğu sorunun çerçevesi çizilir.
TEDAVİ
Bu taşların bir kısmı ilaç tedavileri ile veya müdahale edilmeksizin kendiliğinden düşmekte ise de bir kısmına ise müdahale edilmesi gerekebilir. Gelişen teknolojinin yardımı ile çocuk hasta grubunda izlenen üriner sitem taşlarına birçok yöntem ile müdahale edebilmekteyiz. Bu yeni yöntemler sayesinde taş hastalıklarında açık cerrahinin(cilt kesilerek yapılan cerrahiler) tedavide yeri neredeyse hiç kalmamıştır.” dedi.
Vücut Dışı Ses Dalgası ile taş kırma (ESWL): Böbrek ve üreter taşlarının tedavisinde daha çok kullanılır. Sedasyon (hafif anestezi) altında yapılır. Vücut dışından gönderilen ses dalgaları taşın üzerine odaklanmasıyla taşın olduğu yerde parçalara ayrılması işlemidir. İşlem sonrasında bu parçaların idrar akımı ile vücuttan atılması beklenir. Tam bir taşsızlık için birden fazla seans yapılması gerekebilir. Tedavinin başarısı taşın yapısının sertliğine, dolayısı ile ses dalgasına karşı kuvvetine bağlı olarak değişir.
ENDOSKOPİK GİRİŞİMLER (URS, RIRS, SİSTOLİTOTRİPSİ)
Üriner sitemin her yerindeki taşlar için uygulanabilir. Genel anestezi ve ameliyathane şartları gereklidir. Vücutta bir kesi veya giriş deliği oluşturmadan idrar kanalından girilerek yapılabilir. İnce kameralar ve lazer kırıcılar kullanılarak taşın parçalanıp kendi kendine dökülmesi, uygun bazı vakalarda taşın bir miktar parçasının ameliyat esnasında çıkartılması sağlanır. Taşsızlık oranı yüksek olsa da, idrar yolunun çok dar olduğu veya çok küçük yaşlardaki hastalarda teknik olanaksızlık nedeni ile başarı şansı düşük olabilir.
Perkutan (ciltten yapılan) girişimler: Genellikle böbrek ve mesane taşlarına uygulanır. Genel anestezi altında ve ameliyathane şartlarında yapılır. Tasın bulunduğu noktanın iz düşümündeki cilt özel aletler ile delinerek taşa ulaşım sağlanıp taş parçalanır ve bu yolla dışarıya alınır (PCNL). Taşsızlık oranları yüksektir. Gelişen teknoloji sayesinde açılan deliğin boyutu milimetrelere kadar gerilemiştir (MiniPerc, microPerc). Gelişen olanaklar sayesinde çocuk yaş grubunda cerrahi başarı oranları oldukça gerilmiştir. Fakat unutulmamalıdır ki hangi tekniğin kullanılacağı konusu üroloji uzmanının deneyimi, hastanın durumu ve taşın özelliklerine göre verilmelidir. dedi
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.