Özellikle ileri yaşta nefes darlığı,  yorulma gibi belirtilere dikkat!

Özellikle ileri yaşta nefes darlığı, yorulma gibi belirtilere dikkat!

Nefes darlığı, çabuk yorulma gibi şikayetlerin ilerleyen yaşa bağlanmasının sağlık sorunlarının teşhisinde gecikmeye neden olabileceğini ifade eden uzmanlar, kontrolün önemine dikkat çekti. Vatandaşlara uyarılarda bulunan uzmanlar, "Özellikle aort darlığı hastaları semptomlarını yaşlılığa bağlıyorlar. Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetler toplumda ‘Yaşlandı artık’ gibi değerlendiriliyor ama altta yatan bir kapak hastalığı ortaya çıkabiliyor. Semptomlar oluşuyorsa muayene olunmalı.

Nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı gibi şikayetlerin ilerleyen yaşa bağlanmasının sağlık sorunlarının teşhisinde gecikmeye neden olabileceğini ifade eden uzmanlar, uyardı. Önemsenmeyen belirtilerin kalp rahatsızlıklarının habercisi olabileceğini söyleyen uzmanlar, özellikle ileri yaş, kalp hastalığının yanında ek sağlık sorunları olan, sağlık durumu ameliyata uygun olmayan aort kapak hastalarına uygulanan girişimsel bir yöntem olan TAVI (Transkateter Aortik Kapak İmplantasyonu) ile aort kapağının ameliyatsız değişiminin yapılabildiğine dikkat çekti. Yöntemin hem hekim hem hasta açısından etkilerine yönelik konuşan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Ekibi tedaviye ilişkin bilgi verdi. Kardiyoloji Bölümü İdari Sorumlusu Doç. Dr. Dilay Karabulut, Doç. Dr. Muhsin Kalyoncuoğlu ile Uzm. Dr. Ersan Oflar, özellikle ileri yaş grubunda belirtilere kulak vermenin önemine vurgu yaptı. Uzmanlar, işlem uygulama deneyiminin artması ve başarılı sonuçlarla birlikte ameliyat riski orta ya da düşük bulunan uygun hastalarda da girişimsel yöntemin yapılabildiğini söyledi.

"İLERLEYEREK KALP YETMEZLİĞİNE KADAR GİTMEKTE"

TAVI yöntemine ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Dilay Karabulut, "Aort kapak, kalpten çıkan ana damar dediğimiz aortun ağzındaki kapak. Yaşla beraber kapakta gelişen kireçlenme ve kalsifikasyon((Vücut dokusunda kalsiyum birikmesi)a bağlı olarak kapaklar birbirine yapışmakta ve kapak alanı daralmaktadır. Bunun sonucunda kalp yeteri kadar kanı vücuda pompalayamadığı için hastada birtakım semptomlar gelişmekte, bu ilerleyerek kalp yetmezliğine kadar gitmekte. Kapak daraldığı zaman 2 tane tedavi yöntemimiz var; kapağın cerrahi olarak çıkarılması ya da TAVI dediğimiz yani kasıktan küçük bir kesi yapılarak kapağı yerleştirdiğimiz bir işlem. Eskiden daha çok cerrahi işlemler ön plandaydı. Ne yapıyorduk; hastanın göğüs kafesi açılıyor, kalbi durduruluyor, kapak yerinden çıkarılıyor ve yapay bir kapak takılıyordu. Şu an hala bazı seçilmiş hastalarda cerrahi aort kapak replasmanı yapılıyor ancak TAVI işlemi 20 yıldır tüm dünyada, ülkemizde de aynı şekilde yapılan bir işlem. Hasta için daha konforlu özellikle seçilmiş hasta gruplarında hastaneye yatış süresi daha kısa, hastanın göğüs kafesi açılmadan, kalbi durdurulmadan ve hastanede işlem sonrası yaklaşık 1 gün kadar kalıp hastayı taburcu ediyoruz. Nasıl yapıyoruz; kasıktan küçük bir kesi açıyoruz, bu kesiden bir telle kalbin içine doğru ilerliyoruz. Aort kapağın olduğu yere yeni yapay kapağı yerleştiriyoruz. Operasyon yaklaşık 1 saat kadar sürüyor. Yapılan çalışmalarla gösterildi ki artık orta risk hatta son zamanlarda düşük riskli olan grupta da TAVI işlemini yapabiliyoruz. Yapay kapaklar olduğu için tabi ki ilerleyen dönemlerde dejenerasyona uğrayabiliyor ama 10-15 yıllık takiplerde şu ana kadar çok olumsuz bir gelişme gösterilememiş" dedi."

YILDA 100 VAKAYA KADAR YAPILAN BİR MERKEZ"

Doç. Dr. Muhsin Kalyoncuoğlu ise "TAVI, ameliyat olamayacak olan hastalarda ilk başta uyguladığımız bir yöntemdir, ameliyattan başka hiçbir seçeneği olmayan ama ameliyat da olmayacak olan hastalarda ne yapabiliriz sorusunun cevabı olarak geliştirilmiş ama günümüzde düşük, orta riskli hastalara dahi yapabileceğimiz bir yöntem haline gelmiştir. Şu aşamada daha çok ileri yaşlı hastalarda, şeker, diyabet, böbrek yetersizliği, ileri derece KOAH’tır bu gibi sebeplere bağlı olarak ameliyat olmayacak olan 75 yaş üstü hastalarda tercih ettiğimiz bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Buna kardiyologlar tek başımıza karar vermiyoruz, kalp takımı denen bir ekibimiz var. Bunun içerisinde cerrah, anestezist arkadaşlar, bizler varız, hepimizin ortak aldığı karar doğrultusunda bu hastaya bu tedavi yapılması veya yapılmaması gerekiyor dediğimiz zaman hazırlıklara başlıyoruz. Yılda 100 vakaya kadar yapılan bir merkez. Hastalar için de çok faydalı bir yöntem" dedi.

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.