STAJ SÖMÜRÜSÜ CAN ALDI
Oğuzhan Çalışkan 18 yaşındaydı. Daha annesini doyasıya öpememiş, Sevdiklerine uzun, uzadı ‘’Seni seviyorum’’ diyememişti. Hepimiz gibi hayalleri vardı. Ve umutları. Hepimiz gibi severdi hayatı.
Okul stajını yapmak için Filli Boya’ya girdi. 15 Temmuz’da kendisine iş yaptırılırken elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. 24 gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Fakat verdiği yaşam mücadelesini kazanamadı. Bize de hesabını soracağız deyip soramadığımız bir hesap daha kaldı.
***
STFA Meslek Lisesi Elektrik-Elektronik bölümü öğrencisi Oğuzhan Çalışkan’ın ölümü akıllara bir kez daha Staj sömürüsünü getirdi. Meslek Lisesi öğrencisi Oğuzhan Çalışkan, binlerce işçinin öldüğü gibi, ihmaller ve güvencesiz çalışma koşulları yüzünden öldü. Soruyorum ülkenin en büyük sermaye guruplarından Filli Boyanın elektrik hattını çekmek, panosuyla ilgilemek bu stajyer çocuğa mı kaldı?
Emekçi çocuğuydu Oğuzhan, bir aylık staj yapması da şart tabi, stajının üç haftasını tamamlamış ve stajının bitmesine 1 hafta kalmıştı. Yedi gün sonra her şey bitecekti. Belki tatile gidecekti. Belki de başka bir yere çalışmaya, bilemeyiz. ‘’İş kazası’’ geçirdi. Onun ölümüne sebebiyet verenler, onu ölüme sürüklemek yerine gerekli önlemleri yerine getirseydi, Oğuzhan şimdi aramızda gezinecekti.
Söylenenlere göre Oğuzhan’ın iş kazası geçirdiği esnada yanında bulunan 5 işçi olayı görmediklerini söylemiş. Kim inanır. Yine söylenenlere göre Filli Boya patronu ise Oğuzhan’ın ölümünde hiçbir sorumluluklarının olmadığını ve vicdanın rahat olduğunu bildirmiş. Aynı Soma da 301 işçiyi canlı, canlı mezara gömen patronun söylediği gibi. ‘’Vicdanım rahat.’’ Peki ya herkesin vicdanı rahat mı?
Vicdanı rahatsız olanlar, bu cinayeti kamuoyuna duyurmaya, ölümünün hesabını sormaya çalışanlar var. Onlar tertemiz yürekleri ve en güzel bilinçleriyle arkadaşları yani liseliler. Şimdi Devrimci Liseliler Birliği Oğuzhan’ın hesabı sorulsun, emek ve staj sömürüsü yüzünden başka Oğuzhanlar ölmesin diye mücadele veriyor.
Özdemir Asaf’ın şiirlerini seven, matematik dersinde yüz alınca deli gibi sevinen, ‘’sabır kurtuluşun anahtarıdır’’ diyerek avunan, Galatasaray’a gönülden bağlanan, memleketi Ardahan olan ve sermayenin kirli, iğrenç çarklarında staj sömürüsü yaşarken hayata gözlerini yuman bu kardeşimizin Facebookta ki son iletisinde ‘’ Ve yine arkamızda sevdiklerimizi bırakarak bi üst sınıfa geçtik.’’ Diye yazıyordu. Doğrudur. Oğuzhan geride bir sürü sevdiğini bıraktı. Keşke biz ona gençliğin değerli, emeğin yüce ve yaşamın doyulası olduğu bir gelecek bıraka bilseydik.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.