Eğer gerçeklere adalet penceresinden bakacak olursak; 1934 yılında kurulan şuan da Kocaeli il sınırları içinde 2.ligde olduğu için kıdemi en yüksek kulüplerden biri Darıca Gençlerbirliği’dir. Son yıllarda  siyasi iradeden, ne destek aldı. Nede tebrik.

Son dönemlerde gerek mücadele ettiği liglerde, gerekse Türkiye kupasında gösterdiği sportif başarılarla diğer kulüplerin hep üzerinde olmuştur. Diğer kulüplerin tarihi, büyüklüğü, taraftarı asla tartışılmaz.

Darıca Gençlerbirliği’ni son 15 yılda diğer kulüplerden ayıran en belirgin tarafı Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’tı.

Kaynak bulur, istediği başkanı, yöneticiyi, hocayı seçer, transferleri kendi yapar, tesis içinde yönetimine kendi adamlarını koyardı.  Kimseye de hesap vermezdi. Hatta bölgedeki bir çok spor adamının taktirini kazanmıştı.

Bir anlamda siyasi iradenin( Belediye’nin) de gücünü kullanarak sportif terim içinde istediği iş adamına para cezasını keserdi. Darıca sınırları içinde büyük çaplı iş yapan, Belediye ile ince işleri olanların adreslerinden biri de biraz zorunlu olarak Darıca Gençlerbirliği idi.

Yolu sarı yeşilli kulüple kesişmeyen çok  az iş adamı vardır. Uzun bir süre bu devran böyle gitti. Darıca Gençlerbirliği tamamen halktan uzaklaştırılmış, siyasetin tam içinde yönetilen bir kulüp haline getirilmişti. Herkes kulübü araç olarak gördü. O yüzden duygu, sevgi bir çok şey tükendi. Şükrü Karabacak’ın yaptığı en büyük yanlış budur.  

Taraftarlar, Darıca halkı ve biz gazeteciler; diğer kulüplere destek verilirken Darıca Gençlerbirliği’ne destek verilmemesini sorgularız hakkımızı ararız. En ağır yazıları da yazarız.  Ancak kulübü şahsi şirketi gibi yöneten,  halktan uzaklaştıran, Darıca Gençlerbirliği’ni yönetmek için defalarca girişimleri olan Darıca sınırları içinde onlarca değerli iş adamının önünü kesen,  Darıca Gençlerbirliği yönetimine girmesine engel olan  Şükrü Karabacak’tır.  Kendisi çaldı kendisi oynadı.  Birçok kez kulübü siyasette şov aracı olarak kullandı. Karabacak ve özel kalemi hak ararken hatalarını ve çifte standartlarını gözden geçirip kendi vicdan muhasebelerini yapmalıdırlar.  Makamlar gelip geçicidir. Önemli olan gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır.

Kulübün kalıcı geliri var mı? Altyapısı futbolcu üretiyor mu? A takımda kaç tane Altyapı futbolcusu forma giyebiliyor? Darıca Gençlerbirliği halkla bütünleştirildi mi? Darıca Gençlerbirliği halkın takımımı yoksa şahısların takımımı?  Yıllardır taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışıldı. Gelinen nokta bu oldu. Neden Darıca Gençlerbirliği’nin kalıcı bir geliri olmasın. Futbolcu üretmesin.  Bölge gençlerini kucaklamısın?

Kulüp satıldı mı?  neden vazgeçildi? Neler yapılmak isteniyor. Borç ne kadar? Kimlere borç var?  Cevap arayan ve asla şeffaf olunmayan bir süreçten geçiyor kulüp.  Her an her şey olabilir.

Şimdiye kadar Büyükşehir ve kent büyüklerine tek söz etmeyen Şükrü Karabacak ve Mücahid Vural’ın  bu yapıları sert dille eleştirmeleri muhtemelen siyasi dönemlerinin bitmesiyle ilgili. Yapılacak fazla yorum bırakmıyorlar. Gün ola hayrola. Saygılarımla.