Cuma günü sabahın erken saatlerinde ALSTOM General Elektrik önünde hummalı bir hazırlık vardı.
Bunun nedeni uzun süren toplu sözleşme görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanmış olmasıydı.
ALSTOM İşçilerinin bağlı bulunduğu DİSK’e bağlı Birleşik Metal Sendikası işveren ile yapmış olduğu görüşmelerde sonuç alamayınca grev kararı almak zorunda kaldı.
Cuma günü sabah saat 10:00’da fabrika önünde toplanan sendika yöneticeleri tarihi greve destek olmak için oradaydı.
Fabrika önünde toplanan işçiler ve sendika temsilcileri işyerinde greve çıkan işçilerle grev alanında birleşti.
Grev kararıyla ilgili bilgilendirme açıklamasını Birleşik Metal Sendikası Genel Başkanı   Adnan Serdaroğlu tarafından yapıldı.
Konuşmasında işvereni ve siyasi iktidarı uzlaşmacı olmamakla suçladı.
Alstom General Elektrik iş yerinde greve çıkan işçilere destek olmak için gelen pek çok sendika başkanı ile birlikte Petrol İş Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz grev kararının asıldığı işyerinin önünde destek mesajlarını verdi.
Grev kararı sonrası halaylar çekildi, sloganlar atıldı daha sonra Şekerpınar’da bulunan TAYSAD OSB’deki Schneider  Enerji’deki grev kararı alan fabrika  önünde 300 işçi Birleşik Metal Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Şube Başkanı Necmettin Aydın, Çelik İş Gebze Şube Başkanı Şerafettin Koç, DİSK’e bağlı Nakliyat İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanlı katıldığı işyeri önünde grev kararı asıldı.
Sendika temsilcileri yapmış oldukları konuşmalarda işveren ile görüşmeye açık olduklarını gelecek her teklifi işçilerin bilgisine sunacaklarını söyledi.
Sarı sendikacıları eleştiren Birleşik Metal Genel Başkanı “hiç kimseye boyun eğmeyeceklerini” ifade etti.
Ülkemizin  iç barışı bozulmuş, hiç kimse geleceğe umutla bakamıyor.
Sendikal haklar sadece kağıt üzerinde varlık gösteriyor.
Perşembe akşamı işyeri çıkışında Birleşik Metal İş Şube Başkanı Necmettin Aydın’ı aradım.
Alstom’da grev kararı ile ilgili her hangi bir gelişme olup olmadığını sordum.
Anlayacağınız insanların artık hiç bir konuda güvencesi yok.
Akşamdan yatıyorsunuz belirli haklara sahipsiniz, sabahleyin kalkıyorsunuz kazanılmış onca haklarınız çöpe gitmiş.
Toplu sözleşme ve grev bir haksa bunu yok saymak, yasaklamak OHAL kapsamına almak toplumsal barışı bozar.
Cuma günü başlatılan grevler bakalım kaç gün ömrü olacak...!
Herşeyi yasaklıyarak hiç bir yere varılmaz.
Olsa olsa bu durum insanların öfkesini arttırır.
Bu günlerde hiç bir alanda doğru sınav veremiyoruz.
Mecliste yaşananlar içler acısı...!
En  güvenli yerde bile güvende değiliz...!
Bu durumun sürdürülebilir tarafı yok.
Grev demokratik bir yöntemle başladı umarım siyasal iktidar bu sürecin gözlemcisi kalır yasaklayan tarafta olmaz.
Bekleyip göreceğiz...!