ŞEHİT
Ne yazılır ki şimdi...
Bunca dumanı sönen ocak varken...
Yahut alev alev yanan yüreklerin yangını sarmışken dört bir yanı...
Hangi kelimeler yeter bu acıyı anlatmaya?
Veya anlatmak hangi acıyı dindirir?
Hangi yaraya merhem olur?
Hangi yirmi küsur yaşındaki ölen çocuğu hayata döndürür?
Son iki haftadır hemen hemen her gün, hatta her saat şehit haberleri alıyoruz.
Art arda, biteviye...
Dağlıca 'da (sözde) on altı askerimiz şehit oldu.
Iğdır'da, Hatay'da, Cizre'de, Tunceli'de...
Vatandaşı olduğumuz ülkemizde güven içinde değiliz.
Çocuğumuz için endişelenir hale geldik kendi vatanımızda.
Peki, ne oldu da birden bire arttı bu pkk saldırıları?
Yollarda asfaltların altına ne zaman döşendi mayınlar?
Bu mayınlar döşenirken, 'bu ülkede kuş uçsa haberim olur' diyenler neredeydi?
Eline al bir kazma, çık bakalım evinin önündeki caddeyi kazmaya.
Kazabilir misin?
O kapısına gidipte muhatap bulamadığın belediye nasıl biter başında!
Veya asfaltın altına önceden döşendiği gün gibi aşikar olan mayınlar,
niçin şimdi patlıyor?
Niçin Kandil şimdi bombalanmaya başladı?
Çözüm süreci diye daha düne kadar, lay lay lom halay çekiyordun ya..
Kardeşlik türküleri çığırarak...
Ne oldu birden bire?
Bizlerin bilmediği, görmediği neler oldu ki bugünü yaşıyoruz?
Üç gündür, Türkiye sokaklarında yapılan korna protestolarına bir anlam veremedim.
Şehit haberlerine tepki için yapıldığını söylediler.
Korna seslerinden yürünmüyordu sokaklarda.
Polisler, biber gazları ve tabi tomalardan geçilmiyordu sokaklar.
Neden birdenbire oldu?
Cevabı çok basit aslında ama maalesef göremiyoruz.
Anlayamadığımız için göremiyoruz.
Anlamak gibi bir becerimiz ve buna yönelik bir çabamız olmadığı için...
AB-ABD için en büyük pastalardan biri olan Ortadoğu'nun en büyük dilimi ülkemiz.
En çok etnik kökenin bir arada yaşadığı Türkiye'nin bu durumu işlerini kolaylaştırıyor.
Böl, parçala ve yönet politikası yönünde tıkır tıkır işliyor zaman.
Ortadoğu ateşini Türk-Kürt iç savaşına dönüştürerek...
Alevi-Sünni diye ayrıştırarak...
Üzücü olan, yukarıda da belirttiğim üzere de, plan gayet başarılı.
Stratejik düşünme sonucu yapılan bir oyun gibi.
Asıl acı olanı ise, bu duruma sebebiyet verenlerin, kendini şah sanması.
Ama aslında sadece piyon olduklarını görememeleri.
Bugünkü yaşadığımız kaotik durumun anahtar kelimesi bu işte...
Piyon olmak...
Piyonun çok işe yaramadığını düşünebilirsiniz. Fakat Piyonun ÇOK ÖZEL bir hareketi vardır.
Eğer Piyonu tahtanın en dibine götürürseniz, onun yerine başka bir taş koymak zorundasınızdır:
Vezir, Kale, Fil veya ...
Vezir belli, fil belli...
Malumunuz atı henüz göremedim.
Öyle meydanlara çıkıp şehitler ölmez diye naralar atarak , görmek mümkün değildir
Şehitler ölmez sözünün verdiği manevi güç yetmiyor!
Çünkü 20 yaşlarında, 30 yaşlarında ki evlatlar ölüyor...
Hem de azımsanamayacak bir hız ile kaybediyoruz hepsini.
Sonuç?
Ölen öldüğüyle kalıyor, geriye dönüşü yok!
Sokaklarda 'şehitler ölmez' diye bağırmanın mantığı yok.
Çünkü, şehitler ölüyor...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.