16 Nisan’ı geride bıraktık.

Eşit olmayan bir kampanyanın sonucunda %100’ün geleceğini etkileyecek, ülkemizin geleceğini belirleyecek bir referandum geçirdik.

Buna rağmen AKP umduğunu bulamadı.

MHP’den beklenen destek gelmedi.

Toplam evet oyları %51.4’de kaldı.

İki partinin toplamı Cumhurbaşkanlık seçimi sonucuna ulaşamadı.

Yüksek Seçim Kurulunun son anda vermiş olduğu karar oylamayı tartışmalı hale getirmiştir. 

Dünya’da ilk kez bir referandum ile devlet yapısı değiştirilip yeniden kuruluyor.

Şimdi ortada fiili bir durum var.

Anayasalar toplumun ortak mutabakatıyla yapılır.

Yeni bir devlet yapısı ve ülke yönetimi %51.4 ile dayatılamaz.

En az bu oran %60’ın üzerinde olması gerekirdi.

Yeni anayasa uzlaşmaya dayanmıyor.

Her fırsatta 94 yıllık Türkiye Cumhuriyeti dönemini kesip çıkartmak istiyorlardı.

Çünkü, onlara göre o bir “reklam” arasıydı!

Halbuki anlamadıkları veya anlamak istemedikleri konu bir oy farkıyla “biz yeni Osmanlıyız” diyenler bu “reklam arası”nı tarihimizden atınca Osmanlıyı yeniden kuracaklarını sanıyorlar.

Oysa Osmanlıyı batıran 500 yıllık cehalet döneminden sonra yeniden batıracakları bir ülke bulduklarını sanıyorlar.

Hiç kimse kusura bakmasın cahillerin verasetine güvenenler Cumhuriyet’in yetiştirmiş olduğu aydın insan gücünü görmezden geliyor.

Fakat bu uygulama  öyle “seçildim oldu” gibi anlayışlarla değişmeyeceğini tarihe bakarlarsa göreceklerdir.

Pazartesi günü evden çıktım, gazeteye yürüyerek geldim.

Fatma Hanım parkında emekli bir öğretmenle ayaküstü sohbet ettik.

Evet oyu vermesine rağmen çıkan sonuçtan çok memnun görünmüyordu.

Bundan böyle istikrar gelecek demesi sanki 15 yıldır  ülkeyi koalisyonlar yönetiyor izlenimi verilmek istiniyor.

Her fırsatta söylenen söz “tek başına iktidar olmak istiyoruz”

İyi güzel de 15 yıldır iktidarda kim olduğunu birileri sakince çıksın açıklasın.

İyisiyle kötüsüyle yapılanların sorumluluğu kime ait olduğu sahiplenilsin.

Gelelim partili Cumhurbaşkanlığı konusuna;

Eğer yeni bir mazeret ortaya çıkmazsa 2019 seçimlerine kadar bu iktidar başarılı olursa devam eder.

Başarısız olursa partili Cumhurbaşkanlığını muhalefete bırakmak durumunda kalır.

Seçmen AKP iktidarına az bir oy farkıyla kontrollü bir destek verdi.

Bu destek geri alınabilir...!

Gelelim bölgemizdeki seçim sonuçlarına;

iki partinin birlikte hareket etmesiyle oylarında artış olmadı aksine önemli düşüşler yaşandı.

Bu sonuç sanırım sağlıklı bir şekilde değerlendirilir.

İktidar bloğu beklenen oyu alamamıştır.

Muhalefet de yeni koalisyonun nasıl ve kimlerle olacağının ipuçlarını vermiştir.

Bu işin kazananı da kaybedeni de yok.