PERFORMANS DEĞERLENDİRME VE OKUL MÜDÜRLERİNİN TUTUMU (1)

PERFORMANS DEĞERLENDİRME VE OKUL MÜDÜRLERİNİN TUTUMU (1)

 

 

                               Okullarda şu an, merkezi iktidar ve yandaş sendika tarafından belirlenen, okul müdürlerinin, öğretmenlere verdiği, “Bireysel Performans Değerlendirme notları” konuşuluyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın uyguladığı politikalarla, eğitimi piyasalaştırdı ve müfredatı da dinselleştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın geliştirdiği politikalarla, okullar ticarileşti. Okullarda çalışma ilişkilerinde, hizmet üretme noktasında, çalışmanın her aşamasını, denetlemek için, bireysel performans ölçme değerlendirme sistemini uygulamaya koydu.

                               Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin 54. maddesine göre “Öğretmen Değerlendirme Modülü” açılmış ve büyük bölümü iktidarın siyasal kadroları olarak atanan okul müdürlerinin 30 Haziran’a kadar 50 kriterden oluşan “ Performans Değerlendirme Formu” nu doldurmaları istenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı, belli usul ve esaslar çerçevesinde, zamanında nesnel ve tarafsız bir şekilde, bu durumdan İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sorumlu olacağını belirtiyor. Bireysel performans değerlendirmesine zamanlama olarak bakarsak, Milli Eğitimde öğretmenler, veliler ve öğrenciler arasında karşılıklı olarak bıçakların bilendiği bir döneme denk geldiğini görürüz. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde muhalif karakterli eğitim emekçilerine sürgün ve soruşturmaların yoğun olduğu bir dönemde, bireysel performans değerlendirmesi yeni bir baskı ve denetleme mekanizması olarak kullanılıyor. Okul Müdürleri bireysel performans değerlendirmesini ellerinde bir sopa gibi tutar halde geziyorlar. Hatta tamimiyle bir sopa gibi kullanıp, hiçbir bilimsel ve objektif kriteri kullanmayıp, sübjektif olarak, baskı ve ayrımcılık ve aşağılama olarak kullanan Okul Müdürleri var. Bu okul müdürleri ellerinden geleni ardlarına koymasınlar. Hodri Meydan. Okul müdürlerinin verdiği notlar, fikri, zikri olan öğretmenleri yollarından döndüremez. Onlar, yine dik durmaya devam ederler. Horonda daha dik oynarlar.

 

                               Son olarak Yeni Şafak yazarı Abdurahman Dilipak’ın bir yazısını okumuştum. AKP’yi, CHP’nin laikliği değil, yolsuzluk, adaletsizlik yıkacak minvalinde bir yazıydı. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, torpil, adam kayırmacılık, jurnal hepsi devam ediyor. Çürüme hat safhada devam ediyor. Dolayısıyla bu şartlarda yaşananlar bu dönemin ahlakına, vicdanına, değerlerine uygundur. Kısaca kindar ve dindar bir tutumdur. Bu tutuma karşı bizler bireysel performans değerlendirmesini de okul okul, öğretmen öğretmen, yargıda ne kadar adalet kaldıysa oraya taşıyacağız. Bir ülkede adalet ve vicdan kalmamışsa, aslında hiçbir şey kalmamıştır. Bizler devrimci demokrat öğretmenler aynı zamanda bir adalet ve vicdan hareketiyiz de. Bunun gereklerini de yerine getireceğiz. Bu ülkenin, bizlere her zaman olduğundan daha fazla ihtiyacı var. Horonda dik oynayacağız. Daha dik oynayacağız. Hodri meydan. Gün ola, harman ola.   

Bu yazı toplam 162 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi