Yine acı, yine gözyaşı, yine utanç, aşağılanma ve hukuksuzluk...

Yahu kardeşim, bu nasıl insanlık, nasıl zeka ve vicdan...

Bir kadına hem de yaşlı bir nineye böyle kaba davranılır mı.

Türkiye’yi talan ediyordu, savaş mı çıkmartmıştı, Ülkeyi yakıp yıkıyormuydu!

Nedir telaşınız...!

Kininiz...!

Nefretiniz...!

Siz nasıl insanlarsınız.

Sizin analarınız, nineleriniz yokmu.

Hani cennet annaların ayakları altındaydı.

Kim verdi size bu aşağılama emrini.

Sevgili Okurlar, bu sözleri kime söylediğimi merak ediyorsunuz.

Ankara güven parkta zabıtalar 78 yaşında bir nineyi tartakladılar.

Bir hafta önce sandığını tekmeleyip kırdılar.

Paralarını da havuza attılar.

Bu annemiz çalmıyor, çırpmıyor, kimseye bir kötülük yapmıyordu.

Onuruyla yaşamak kimsenin eline bakmamak için o parkta kuş yemi satıyordu.

Suçu bu...!

Bu yüzden zabıtalarca böyle bir aşağılamaya maruz kaldı.

Ben o zabıtalara diyorum “ Siz gidin de yüreğiniz varsa zengin güçlülerin yaptıkları kanun dışılıklara engel olun.

Sizin kendi emeğinize bile saygınız yok.

Kendisine saygısı olmayanlar başkalarına asla saygı göstermezler.

Bu yaptığınız hukuksuzluktur.

Bu ülkede hukuk olsa  sizler böyle şeyler yapamazsınız.

Hukuk olmayınca insanlıkta olmuyor, güvelliklerde olmuyor.

Bu bir zihniyet meselesi...

Bu suçun çoğu sizin çalıştığınız kurumda ağaçları, ormanları, yeşillikleri sevmeyen bir zihniyet.

Çok sesliliği farklılıkları farklı fikirlere tahamül edemeyen bir zihniyet.

Bu ülkede yaşlılara, kadınlara ve çocuklara karşı ne sevgi var ne de saygı.

Bir iki ay önce sermaye sınıfının yer altı zindanlarının birinde ölen oğlunun cenazesine giden 75 yaşında bir amca vardı.

Üstü başı eskimiş, dökülmüş, gıdasızlıktan bir deri bir kemik kalmış.

Ayağındaki kara kurşun lastikleride parçalanmıştı.

Bu ülkede böyle bu halde milyonlarca insan var.

Hükümete ve sermaye sınıfına bakılırsa Türkiye zengin ve demokratik ülkedir.

İşte ortada Türkiye gerçeği...!

78 yaşındaki kadına yapılanlar 75 yaşındaki madende ölen emekçinin babası ortada.

Bunlar görünen iki olay.

Böyle görünmeyen, bilinmeyen, bilip üstü kapatılan binlerce olay yaşanıyor.

10 milyon emekli açlık sınırının altında ezim ezim eziliyor.

Milyonlarca emekçi asgari ücretle açlık sınırının altında inliyor.

Eğitim paralı hale getirilmiş.

Halkın çocukları üniversiteye gidemiyor.

Gidip mezun olanlarda iş bulamıyor.

Daha nesini anlatayım ki.

Anlat kızım Melahat hesabı...

Hükümet yetkilileri 2015 yılı zenginlik, özgürlük, bereket, kardeşlik, barış yılı olacak diyorlar.

Halkta buna inanıyor.

2014 de de böyle buyurmuştular.

Hani nerede zenginlik, biz mi yedik, çaldık...

Yok böyle birşey ama halkı inanmak durumunda bırakmışlar.

Hani derler ya bir halkı rahat yönetmek istiyorsanız önce aç, işsiz, eğitimsiz bırakın sonra yönetin...!