Kurbağalar sevişsin diye…

Kurbağalar sevişsin diye…

 

 

 

Birkaç yıl önce okumuştum bu haberi.

İsveç’in Stockholm şehrinde, araçların yoğun olarak geçtiği bir yolun her iki tarafında kurbağaların yaşadığı sulak dereler varmış.
Kurbağalar çiftleşme döneminde birbirlerine seslerle mesajlar iletirlermiş. Daha sonra da çiftleşmek için yolu karşıya geçmeye çalışırlarmış.
Böyle olunca da işlek yoldan geçerken, sevişme uğruna çoğu araçların altında ezilirlermiş…
İsveçli yöneticiler bu durumu görünce hemen kendilerine bir vazife çıkarmışlar. Uzmanlar proje hazırlamış ve hemen uygulamaya koymuşlar.
İşlek yolun altından bir tünel yapmışlar.
Böylece kurbağalar çiftleşme döneminde eşlerine ulaşmak için yolun üstünden değil, o kazılan küçük tünelciklerden geçmişler ve lastiklerin altında ezilmekten kurtulmuşlar…

İnsanın içi acır mı? O kadar acıyor ki içim.

Bu kelimeleri yazarken, masum insanları katleden teröristlere lanet okuyorum. Hiçbir şeyden habersiz, tek suçları bombanın patladığı anda tam orada olmaları. Bir babayı gördüm, oğlunun saçlarını koklarken.

O babaya nasıl anlatırsınız oğlunun terörist bir saldırıya kurban gittiğini!

Nasıl, neden, kim?

Korku ve savaş filmi stüdyosuna döndü güzel memleketim. Filmin tam ortasında, tam içindeyiz.

Farkında olmadan figüran seçilmişiz.

Ya bir otobüsün içinde, ya arabada giderken.

Durakta, alışveriş merkezinde, parkta…

Bize nasıl rol çizildiğini, nerede ve nasıl hain bir bomba ile patlayacağımızı bilmiyoruz henüz. Yeri ve zamanı kan emici vampirler belirliyor.

Ellerini ovuşturarak  senaryoyu yazıyorlar ve masum insanlar bu çirkin ve kanlı oyunun habersiz figüranları oluyor.

Acı içinde ölerek.

Bu ölüm piyangosunun kime vuracağını ise hiç kimse bilmiyor!

Memleketimin bilmem hangi şehrinde patlayacak hain bir bombanın kime denk geleceği, bir korku oyunundan ibaret.

Hani ölenler için ‘Takdir-i ilahi’ derler ya. Vadesi dolmuş. Yiyecek lokması kalmamış.

Kimin son lokmayı yiyeceğine neden teröristler karar verir hale geldi bu güzelim memlekette?

Neden her bomba patladığında ateş düştüğü yeri yakıyor?

Ölüm listesi kimlerin elinde?

Kime ne zaman çıkacak bu piyango?

Hangi şehirde, hangi parkta, hangi otobüs durağında, hangi sokakta son bulacak yediğimiz son nokta?

Terör bir insanlık suçudur.

Masum insanları öldürmek, hiçbir inancı, hiçbir düşünceyi ve ideolojiyi haklı çıkarmaz.

Teröre, terörü destekleyen ve besleyenlere, bu ülkeyi bölüp kanlı coğrafya haline getirmek isteyenlere lanet olsun.

Bu güvenlik sorunu artık sadece hükümetin değil tüm Türkiye’nin sorumluluğundadır.

Ankara’da ceylan derisi koltukta oturanlar, bütün siyasi beklentilerini ve geleceklerini bir kenara koyup, teröre karşı radikal çözümler almalı ve samimi bir şekilde uygulamaya geçmelidirler.

Elin İsveçlisi kurbağalar sevişsin diye yolların altından tünel yaparken, bizim de bu ülkede en azından can güvenliği istemeye hakkımız var öyle değil mi?

Bu yazı toplam 211 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi