Köy Enstitüleri’nden ilham aldık. Ovacık’ı yerinde gördüm: Popülistti
Akıllı Cazibe Köyleri projesini geniş bir ekiple dünyadaki modelleri inceleyerek ve kısmen projeye katarak hazırladıklarını belirten Hasan Mete ülkemizden ise Köy Enstitüleri projesinden ilham aldıklarını söyledi. Ovacık’ı yerinde incelemiş: Popülistti
Seri röportaj – 2
Dilovası ilçesindeki, bir demir çelik fabrikasında vinç halatının koparak üzerlerine düşmesi sonucu meydana gelen kazada yaşamlarını yitiren İbrahim Eker(29) ve kardeşi Halil Eker’in (20) cenazeleri yapılan otopsinin ardından aileleri tarafından alınarak, memleketleri Mersin’in ilçesi Tarsus'a getirildi.
İşçi kardeşler için Topaklı Köyü’nde cenaze namazı kılınırken, namaza katılan yakınları ise gözyaşlarını tutamadı.
Namazın ardından evli 4 çocuk babası İbrahim Eker ile kardeşi Halil Eker ilçeye bağlı Topaklı Köy Mezarlığı'nda toprağa verildi.
https://www.sondakika.com/haber/haber-dilovasi-ndaki-is-kazada-hayatini-kaybeden-2-isci/
Ek bilgi: Kaza Çolakoğlu Metalurji’nin limanında, 2008’de yaşandı. İki kardeşin limanda taşeronunun taşeronu olarak, Kadıköy’de bir firmaya kayıtlı çalıştığı anlaşıldı. Yüzde yüz önlenebilir olmasından sebep tartışmasız iş cinayeti sonrası aile mahkemeye başvurdu. Ana işveren ana sorumlu konumundaki Çolakoğlu’nun ilgisizliğinin yanı sıra Kadıköy’deki taşeron firmanın da ketum tutumu ile aileye hiçbir hak ödenmedi. Gebze’den bir gazetecinin Tarsus Topaklı’ya gidip konuyu bu boyutuyla tekrar haberleştirmesinin ardından, aileye kan parası ödenerek mesele bağlandı.
TOPAKLI’DAN DİLOVASI’NA
MECBUREN MECBURİYETTEN…
Şayet Tarsus İlçe merkezine 32 kilometre, otomobille 40 dakika, günde bir iki işleyen minibüsle 60 - 90 dakika mesafedeki Topaklı Köyü’nde geçim imkânı bulsalardı ekmeklerinin peşinde, ailelerini köyde bırakarak Dilovası’na kadar sürüklenen biri evli ve dört çocuk babası iki kardeş, bugün belki de aramızda, yaşamını sürdürüyor, hatta Halil Eker de evlenip çoluk çocuğa karışmış olacaktı.
MERKEZE İNSANI ALDIĞIMIZDA
O KADAR BASİT DEĞİL…
Sadece Gebze Bölgesi ölçeğinde bile kimi hikâyeler, kimi dramlar; köyden kente göçü önlemek veya tersine göç için üretilen her projenin meselenin kişisel, bölgesel ve ulusal ekonomik getiri ve kalkınmalarını bir kenara koyup meselenin merkezine insanı aldığımızda çok değerli. Bu açıdan bakınca mesele köyden kente göçü önlemek, Gez Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Mete tarafından hazırlanan proje de projeden veya o projenin bürokrasi dâhil bir takım duvarlara “toslamasından” ibaret değil. O kadar basit değil.
KISACA… ACKP
Projeyi 2020 yılının temmuz ayında tamamlayıp raporlaştıran iş insanı Hasan Mete, kısa adı ACKP olan Akıllı Cazibe Köyleri Projesi’ni özetle şöyle tanımlıyor: “Ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel teknolojik değişikliklere adapte olabilen; En az kentsel alanlar seviyesinde bir yaşam standardına ulaşmış; Kırsal yerleşimlerde eşit ekonomik fırsatların sunulduğu alanlar.”
45 YAŞINDA.. 39 YILDIR ÇALIŞIYOR
Erzurum’un merkezi ilçelerinden Aziziye’ye bağlı Gez Köyü’nden geçim kaygısından ötürü göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak 39 yıldır bilfiil çalıştığını, çalışma hayatı boyunca 2020 hariç hiçbir yıl üç gün dahi izin yapmadığını belirten 45 yaşındaki Hasan Mete böyle bir projeyi neden hazırladığına dair sorumuzu şöyle yanıtladı:
İSTANBUL’UN NÜFUSU İKİ ZAMAN
DİLİMİNDE DE YÜZDE 100 ARTTI
“Bugün Devlet’in yanlış politikaları yüzünden ülkemizin ne halde olduğunu biliyoruz. Mevcut Hükümet’e bağlamayalım sadece. Geçmiş Hükümetler’in de sadece İstanbul’a, Marmara Bölgesi’ne, Ankara’dan batısına doğru yatırım yapmasından mütevellit Erzurum, Elazığ, Kars, Diyarbakır ve emsali şehirlerdeki insanlar hep batıya göç etti. Öyle ki 1976’dan 1996’ya ve 1996’dan da bugüne kadar olan zaman dilimlerinde İstanbul’un nüfus artışına bakıyorsunuz, hep yüzde 100 artış var. Bu göçün önüne geçebilmek için ben de ‘Akıllı Cazibe Köyleri’ adı altında bir proje gerçekleştirdim.”
DOKUZ PROFESÖR, DÖRT
ÜST DÜZEY YÖNETİCİ İLE
Yaklaşık beş yıldır üzerinde çalıştığı projeye özellikle son birbuçuk yıldır çok ciddi ağırlık verdiğini kaydeden Mete, “Konusunun uzmanı dokuz profesöre, projeye dair fizibilite çıkarttırdım. Ayrıca dört önemli holdingde CEO pozisyonunda üst düzey yöneticilik yapmış danışmanım var” dedi. Hasan Mete, 10 yıl süreli projede hedefin ne olduğuna dair sorumuza ise şu yanıtı getirdi:
DEMESİNE DEDİK DE!
“Türkiye’de şu anda 18 bin 964 köy var. Bu köy sayısını 10 bine düşüreceğiz. 10 bin tane gerçekten akıllı teknolojiler kullanan; tarımına, hayvancılığına, enerjisine varana kadar her ihtiyacını kendi içinde giderebilen, aynı zamanda içinde dört üniversite kampüsü ve dört fabrikasının olduğu bir köy modelini hayata geçirelim dedik.”
DEVLETİMİN YÖNETİCİLERİ
PROJEYE TURİST KALDI
Projenin, 10 yıllık sürecin başlayıp başlamadığına dair sorumuzu, “10 yıllık süreci başlatamadık. Zaten sıkıntımız da burada” diye yanıtlayan Mete şöyle devam etti:
“Proje, taslak olarak her şeyiyle hazır. Hatta finansmanını bile hallettik ama başlatamadık. Sebep şu: Devletimin yöneticilerinin bu projeye turist kalmasından, bürokrasiyi ve özellikle danışmanları aşamadığımızdan ötürü Cumhurbaşkanımıza bu projeyi iletemedik.
BİR İNSAN KÖYÜNE NEDEN DÖNSÜN…
Normalde bu projeden bir iki köye yapabilecek güce haizim. Fakat ülkenin makûs talihini değiştirmek, bu göç denilen kanseri durdurmak için, köyünden şehirlere mecburen göç etmiş insanları köylerine nasıl geri çeviririzi tasarladık. ‘Bir insan neden köyüne dönsün’ü tasarladım ve gerçekleştirdim.
DÜNYADAKİ ÖRNEKLERİ BİRLEŞTİRİP
YÜZDE 23’ÜNÜ PROJEMİZE KATTIK
Ve bu konuda da, konusunda gerçekten uzman dokuz profesörle çalıştım. Amerika, Hindistan, Çin, Malezya’dan, Rusya’dan örneklere gittik. Bizim tasarlardığımız köylere yakın örnekler var. Biz bu köyleri tasarlarken dünyadaki bütün örneklerini birleştirdik. Ve bizim projemizin yüzde 23’ünü teşkil etti.”
“ATATÜRKÇÜYÜM” DİYENDEN
DAHA FAZLA ATATÜRKÇÜYÜM
Bu esnada devreye girip, ülkemizdeki Köy Enstitüleri modelini inceleyip incelemediğini sorduğumuz Mete’ye, bir sorduk bin işittik: “Köy Enstitüleri de ilham kaynağımız olmuştur. Bugün ben ‘Atatürkçüyüm’ diyenlerden daha fazla Atatürkçüyüm çünkü ben Mustafa Kemal Atatürk’ün düşüncelerini savunuyorum. Onun yapmak istediklerine, ulaşmak istediği muasır medeniyetler seviyesine nasıl gelebileceğimize dair çalışıyorum.
OSMANLI’DA SANAYİLEŞME
Dünyada sanayileşmeler 1800’lü yılların sonunda başladı. Türkiye’de ne yazık ki Osmanlı’nın son döneminde, İkinci Abdülhamit döneminde, 1884’ten sonra bir şeyler oluyor. Ama Devlet iyice sıkıntıya girdiği için çok fazla yapılamıyor.
ATATÜRK KAYSERİ’DE KURMUŞ
İNÖNÜ VE MENDERES KAPATMIŞ
Mustafa Kemal Atatürk; Cumhuriyet ve yeni bir Devlet kurulduktan sonra ciddi çalışmalar yapıyor. Bunların en önemlilerinden birisi de Kayseri’de çorak topraklara uçak fabrikası kurmuş. Fakat ne yazık ki 1940’lı yıllardan sonra İsmet İnönü ile Adnan Menderes bu fabrikayı kapatmış. Atatürk traktör ile ilgili çalışmalar yapmış, bunu kapatmış.
KÖY ENSTİTÜLERİ’NİN KAPATILMASI
CUMHURİYET’E EN BÜYÜK DARBEDİR
Cumhuriyet kurulduğunda nüfusumuz 10-15 milyon civarında ve okuma yazma oranı yüzde ikilerde idi. Atatürk, Köy Enstitüleri’ni kurmuş. Bence Türkiye Cumhuriyeti’ne vurulan en büyük darbe 1954’te Köy Enstitüleri’nin kapatılmasıdır. Elbette ki ben bu Köy Enstitüleri’nden esinlendim. Ki bu proje benim geçmiş yıllardan beri hayalimdi.
ECEVİT 1970’LERDE DENEDİ
AMA ARKASI GETİRİLEMEDİ
Bir denemesini 1970’li yıllarda rahmetli Ecevit yapmış ama Ecevit’in mantığı da, ‘Evin altına ahır yapalım’ olmuş. Bizim projemizin binde biri bile değil. Ama yine de bir adımdı fakat arkası getirilmedi.”
Hasan Mete’ye bu dönem Tunceli Belediye Başkanı olarak devam eden Türkiye’nin siyaseten teki, TKP’li Fatih Mehmet Maçoğlu’nun geçen dönemki Tunceli/Ovacık Belediye Başkanlığı döneminde çok konuşulan üretim uygulamalarını inceleyip incelemediğini sorduk. İki defa, üstelik yerinde incelemiş:
BU BELEDİYENİN İŞİ DEĞİL
“Gerek Tunceli gerekse Ovacık’a ikişer defa gittim. Dizi oyuncusu Ali Sürmeli ile de gittim. Dönemin Ovacık, günümüz Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu popülist yaklaşıyor işe. Tunceli doğal güzellik olarak belki de Türkiye’nin en güzel yerlerinden birisi. Belediye başkanının orada yapmış olduğu çiftçiliği özendirip üretileni kooperatif üzerinden satmaya çalışmak, orası tamam. Bu belediyenin işi değil. Belediye Tunceli’de biraz daha farklı görülmüş.
**
MOTİVASYON KAYNAKLARI
Pandemi ile birlikte artan gıda güvenliği ve yerel tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin güvence altına alınma ihtiyacı
Kırdan kente göçle kentsel nüfusun taşıma kapasitesinin üstüne çıkması
Kentlerde istihdam, barınma, sağlıklı ve dengeli beslenme ve sağlıklı bir çevrede yaşama gibi temel gereksinimlerin karşılanamaması
Kırsal alanlarda gerileme, kırsal kesimin temel geçinme kaynağı olan tarım ve hayvancılığın gerçekleştirilmesi
Geçmişte uygulanan kırsal kalkınma projelerinin istenen sonuçları vermemesi
**
YAPILMASI GEREKENLER
Ulusal gelişmişlik seviyesinin yükseltilmesi
Kıra geri dönüş sayesinde kentlerdeki sürdürülemez yaşam koşullarının iyileştirilmesi
Kırsal yaşamın ve kırsal üretimin yeniden canlandırılması
Kent ile kır arasındaki eşitsiz gelişmişlik seviyesinin ortadan kaldırılması
**
AKILLI TARIM VE HAYVANCILIK
Isı ve Nemlilik Takibi: Ekim alanı üzerine yerleştirilecek birkaç seviye sensör ile toprağın ısı ve nemliliğinin takibi.
Uzaktan ve Otomatik Sulama Gübreleme: Toprağın belirlenen zamanlarda belirlenen ısı ve nem değerleri altına düşüldüğünde otomatik sulanması ya da sıvı gübrelenmenin aktiflendirilmesi
Ekili Alanın İzlenmesi: Tarlanın güvenliği için 3G kameralar ile mobil olarak izleme yapılması ve görüntülerin kaydı
Kaynak Yönetimi: Tanklardaki su, ilaç ya da sıvı gübre gibi sıvıların takibi
Hayvan Sağlık Takibi: Sağlıklı ve hastalıklı hayvanların lokasyon bazlı bir alan içinde takibi
Ürün Üretim Süreçleri Çözümleri: Üretim bandındaki durum, adetler, sipariş gruplaması, üretimi zamanlama, başlatma, durdurma, kalite, verimlilik, vardiyanın gerçek zamanlı kontrolü
Don ve Kuraklık Uyarı Sistemi: Tarım alanı üzerinde yaşanacak hava değişimleri, olası don ya da kuraklık önceden tahmin edilerek uyarı verilmesi, yaşanabilecek zararların önlenmesi
**
KÖYDE KAL PROJESİ MASADA KALAN HASAN METE
Devlet Politikası Olmalı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.