Cengiz Akgün

Cengiz Akgün

KENTLER KÖY OLURKEN!

KENTLER KÖY OLURKEN!

1950’li yıllardan itibaren başlayan köyden kente göç ülkemiz adına toplumsal-sosyal-demografik açıdan yeni bir süreçti.

Yapılan araştırmalarda köylerden kente göçün nedenleri yaşam şartlarının zorluğu, iş bulmak, para kazanmak, aile bireylerinin yanında olmak şeklinde sıralanıyor.

Yaşadığımız kent Gebze’de bu anlamda özellikle 1970’lerin başları itibariyle göç almaya başlamıştı.

Fabrikaların mantar gibi çoğalmaya başladığı Gebze’nin 1970 yılında toplam nüfusu 46 bin 980 idi ve nüfusun sadece 18 bin 773’ü şehir merkezinde yaşıyordu.

1980’e gelindiğinde Gebze nüfusu 115 bin 450’ye ulaşırken kent merkezinde 58 bin 318, kırsalda ise 57 bin 132 kişi vardı.

Görüldüğü üzere sanayi bölgesi olan Gebze’nin insan popülasyonu büyük bir artış göstermişti.

Şimdi Gebze’nin nüfusu 400 bin geçmiştir, hafta içi mesai saatlerinde ise sayı iki katına ulaşmakta.

Tabi köyden kente göç her yerde olduğu üzere Gebze’nin kent yaşamını olumsuz anlamda değiştirmiştir.

Anadolu’nun bir köyünden iş ve aş bulmak için ailecek yorganı, döşeği sırtlayıp göç edenler aynı zamanında köydeki alışkanlıklarını, gelenek ve göreneklerini, yaşam tarzlarını da getirdiler.

Köyden gelenler kentlerin daha uygar yaşam tarzına karşı entegre olamayınca kendilerini köy alışkanları ve yaşam biçimini dayatmaya başladılar.

Sonuçta köy ve kent yaşamı açısından kaotik bir durum ortaya çıktı.

Bir yanda şehir yaşamına entegre olmuşlar öte yanda ise köyü kente taşıyanlar vardı.

Uyumsuzluk her iki taraf içinde mümkündü!

Yalnızca Gebze değil çok daha büyük kentlerde de homolog sorunlar ortaya çıkmaya başladı.

Bundan dolayı bir süre sonra İstanbul, İzmir, Ankara gibi devasa kentlerde köyden gelenlerin yaşadığı gecekondu diye anılan gettolar oluşmaya başladı.

Söz gelişi İstanbul merkezinde daha Avrupai bir yaşam akıp giderken, bu kentlerin daha kıyısında yer alan yerleşim alanlarında ise bildik köy yaşantısı aynen devam ediyordu.

Günümüze gelindiğinde ise siyasal iktidarların yanlış uygulamaları ve birçok nedenden dolayı kentler aşırı nüfus yoğunluğuna bağlı koskocaman köylere dönüştü.

İstanbul’un merkezi dışında kalan bölgelerde köyden kente göç ve son olarak yabancı göçmenlerden dolayı karmaşık haldedir.

İstanbul’u var eden ortak yaşama kültürü ve değerler birer, birer ortadan kaldırılıyor.

Sonuç olarak, Gebze yoğun göçe bağlı orantısız nüfus artışı nedeniyle çağdaş bir kent olma vasfını yakalayamamıştır.

Bu yüzden Gebze için koskocaman bir köy benzetmesi hiçte abartılı değildir!

Bu yazı toplam 844 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Akgün Arşivi