Gebzespor’un kamp, transfer ve son durumuyla ilgili bilgim olmadığından dolayı yorum ve analiz yapmamaya, hatalı bilgiler vermemeye özen gösteriyorum. O konunun net muhatapları kampı yakından takip edilmeye layık görülen arkadaşlardır.

İlk yarıda; gazetelerinde, sitelerinde, dergilerinde, sosyal medya hesaplarında onlar daha doğru işler yapmış ki, Gebzespor’un ikinci yarı öncesi en kritik hazırlık sürecini onlar takip ediyor.

Antalya kampında yeni transferleri izlemek, takımın hazırlık maçlarındaki son durumlarını görüp, analizlerle okuyucularımıza aktarmak isterdik; Kamp ortamları ve tesisler futbolcuların evidir. Başlarındakiler davet etmeden ‘gazeteci olarak ben geldim’ demem. Başkalarının bu duruma nasıl baktığı da beni ilgilendirmez.

Bir farkımızın olması için sadece fotoğraf çekmek yetiyorsa, iyinin, doğrunun bir farkı yoksa bizde bundan sonra sadece fotoğraf mı çekmemiz gerek? Yada değer bilenlerin yanında mı olalım?

Büyük takımlarda gazeteciler takım kafilesiyle birlikte hareket ediyor. Var 20 tane gazeteci. Her biri maçları, kampları futbolcu analizlerini farklı bakış maçlarıyla yorumluyor.

Bu adamlar ilk yarıda yüzlerce haber yaptı, önemli yazılar yazdı Gebzespor’u doğru temsil etti. Çokta aktif olmayanlar bir şekilde oraya götürülüyorsa onlar hayli hayli orada olmalı diyen birinin çıkmaması da ayrıca üzüntü verici.

Bu işler doğru ilişkilerle, sezarın hakkını sezara vermekle olur. Gebzespor yıllardır böyle küçük ama önemli detayları hep gözden kaçırdı. Hak edene hak ettiği değeri vermedi, hak etmeyene değer verdi.  Kurumsallığın ve bir düzenin olduğu kulüpler kamp ve deplasman organizasyonlarını aksatmadan düzenli bir şekilde yapıyor. Bunların maddi külfeti de yedek kulübesindeki futbolcunun çeyrek peşinatı kadar etmez. Gazeteci emekçidir.

Birini götürüp diğerini götürmemek ayrımcılık algısı oluşturur. Bunlar kişilere değil Gebzespor’a zarar verir. Gebze’de yeri dolmayacak insan yoktur ancak doğru ve dik insanların sayısı yok denecek kadar azdır. Değer bilmek gerek.

Bugün değer gören insanlar kaos ortamında kafasını kuma gömerken biz dimdik bir şekilde doğrunun, haklının yanında olduk.  Gebzespor camiası yıllardır yola doğru insanlarla çıkmamanın bedelini ödedi. İnşallah yine ödemez.

TAYFUN KESKİNOĞLU GERÇEĞİ

Gebzespor sportif direktörü Abbas Sır kanalıyla Tayfun Keskinoğlu’yla her konuda anlaştı. Teknik Direktör Mehmet Akdemir tamam dedi. Transfer basına servis edildi. Ancak Tayfun sessiz sedasız Samsun temsilcisi Ladik Belediyespor’la anlaştı. Hiçbir şey olmamış gibi.

Gebzespor başkanı Çayırovaspor’dan Vahdet Kılıç’ı arasa biz şampiyonluğa gidiyoruz şu futbolcunu bize verir misin dese Vahdet Kılıç hayır demez. Şunu herkes bilmeli, Çayırovaspor, Sultanorhanspor kendilerinden daha çok Gebzespor’un 3.lige çıkmasını istiyor.

Belli ki bu transferde Çayırovaspor’dan habersiz işler olmuş, yoksa herkesin haberi ve onayı olsaydı hiçbir sorun yaşanmaz Tayfun Gebzespor’da olurdu. Gebzespor bu kentin lokomotifi, abisi konumundadır ve buna göre davranmalıdır. Tayfun Çayırovaspor’dan ayrılmak isteyebilir, ayrılmışta olabilir ancak önce Çayırovaspor’a oyuncunun durumunu sormak ve müsaade istedikten sonra oyuncuyla görüşmek gerekirdi. İki takımın ilişkileri bozuldu ve futbolcu başka takıma gitti. Gerek var mıydı? Abbas Sır Gebzespor için oldukça kritik görevde bir çok şeyi doğru yapabilecek derecede tecrübeli ancak; onu hata yapmaz, herşeyi o bilir, o yapar pozisyonuna getirmemek gerek. Herkesi kontrol eden birileri olmalı. Bu kadar fazla sorumluluk çok hata yaptırır.