GÜN OLA HARMAN OLA...!
Perşembe günü Ak Parti Gebze İlçe Teşkilatı gazetemize ziyarette bulundu.
Çiçeği burnunda ilçe başkanı İrfan Ayar hem hemşerim olur hem de uzun süredir dostluğumuz bulunmakta.
Siyasetçi kendi bulunduğu kulvarın her zaman haklı ve doğru işler yaptığını düşünür.
Tabi ki bu arada bizde kamu adına siyasetçinin yanlışlarını ve eksiklerini söylemek gibi bir sorumluluğumuz olduğunu söylemeliyiz.
Konuklarla sohbet etmek için pek çok ortak konu doğdu.
Yerel gündemi unuttuk çünkü siyaset ve ülke meseleleri bir kaç kişi arasında sıkışmış ve daralmış durumda.
Bu yüzden birbirimizle konuşamıyoruz, dialog kanalları önemli ölçüde tıkanmış.
Pek çok sohbet karşılıklı suçlamalara varıyor.
Yanlış anlaşılmasın Ak Parti ilçe yönetimiyle böyle bir durum olmadı olması da mümkün değil.
Ziyaret esnasında karşılıklı bilgi alışverişimiz oldu.
Çayırova’daki Fatih’in Otağı konusu hakkında İrfan Ayar’a neden sessiz kaldıklarını sordum.
Kendisi de bizim yapmış olduğumuz yayınlardan rahatsız olmadıklarını ifade etti.
Ayrıca ilçe yönetim kurulu üyelerinin huzurunda kendisine “eğer Fatih’in otağı ve çevresindeki arazi Gebze Teknik Üniversitesi dışında başka bir yere verilir veya satılırsa iki elim yakanızda olur”söyleme ihtiyacı duydum.
Gebze iyi yönetilmiyor, kaynaklar doğru yerde kullanılmıyor.
Eleştiride bulunduğumuz muhataplar yapılan eleştirileri ya umursamıyor veya görmezden geliyor.
Bugün ilk, orta ve liselerde yarıyıl sömestr tatiline giriliyor.
Öğrenciler karnelerini alacak.
Esas konu öğrencilere verilen karne değil.
Velilerin Milli Eğitim’e verecek oldukları not karnelerden daha önemlidir.
Eğitimin bu denli siyasallaştığı ve dinselleştirildiği bir ülkede başarıdan söz etmek mümkün değil.
Bizim eğitim sistemimiz Dünya ile yarışan bilimsel ölçülerden hızla uzaklaşıyor.
Önceki gün Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğünün okullarda yardımcı kitap olarak okutulması için seçilen Sezai Karakoç’un beş setlik kitabı eğitim çevrelerince büyük tepki aldı.
Toplumu ayrıştırıcı ifadelerin yer aldığı bu kitaplar yayınevlerinde satılmasında hiç bir sakınca yok.
İnsanlar okumak istedikleri kitabı gider yayınevlerinden satın alır.
Ancak bu tür kitapların okullara ve öğrencilere zorla okutulması ve dayatılması skandal bir durumdur.
Kamunun kaynaklarını toplumu ayrıştırmak için kullanan yerel yöneticiler tarihi hata ve yanlış içerisinde olduklarını söylemeliyim.
Milli Eğitim yöneticilerine gelince yaptığınız bu yanlıştan biran önce dönmelisiniz.
Solculara, iktidar karşıtlarına hakaret etme hakkınız yoktur.
Çünkü bu ülkede sadece siz yaşamıyorsunuz.
Sizler siyasetçi değilsiniz, bu yaptığınız suçtur!
Toplumun inançlarını ve eğitim kurumlarını toplumu ayrıştırma aracı olarak kullanamazsınız!
Bilmem anlatabildim mi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.