Pek çok insan gelecekle ilgili kaygılarını dile getiriyor.

Bir kısım insan da yaşam tarzına yönelik yapılan uygulamalardan endişe ediyor.

Önemli bir kesim ise ekonomik sıkıntı içerisinde olduğunu söylüyor.

İşsizlik son yılların en yüksek olduğu bir döneme doğru tırmanıyor.

Gebze gibi sanayi ve üretim                       üssünde işsizlik olduğunu söylemek pek çok insanın canını sıkıyor.

Diğer taraftan baktığımızda bazı sektörlerde kalifiye eleman ihtiyacı      olduğunu görüyoruz.

Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası’nda meslek lisesi sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

Eğitimle ilgili kurumların yöneticileri siyasete o kadar bulaşmış ki ne kadar imam ve hatip okulu açarlarsa o kadar eğitimde başarılı olduklarını düşünüyor.

Durum böyle olunca yeterli niteliklere uygun kalifiye eleman yetişmiyor.

Bunu neye dayanarak söylüyorum, kendi sektörümüzle ilgili sayıları az olsa bile meslek okulu var.

Yetişen öğrencilerin büyük bir bölümü kendi mesleki becerileri ile ilgili alanlara yönelmiyor.

Anlayacağınız diploma var, becerisi yok.

Hatta gençler yüksek okul bitiriyor, yeterli performansa sahip değil.

Matbaacılık sektöründe de durum çok farklı değil.

Eğitim sistemiyle bu kadar oynanırsa olacağı budur.

Siyasi iktidarlar, yetişmiş insan hedeflemiyor kendilerine taraftar bulmak için eğitim kurumlarını yaz-boz tahtası olarak görüyor.

Hiç alakası olmayan kişileri ilgisi olmayan okullara yönetici olarak görevlendiriyor.

Bilmeyen kişi ne öğretecek...!

Şimdi gelelim liyakat mevzusuna;

Yıllar önce bir siyasetçi ile aramızda şöyle bir sohbet geçti.

“Başarılı eğitimcileri veya yöneticileri neden görevden alıyorsunuz?”demiştim.

Verdiği cevap oldukça can sıkıcıydı;

“Her halde kiminle çalışacağımızın kararını biz verelim” demişti.

Gelişmiş Dünya’da siyasetçiler ülkelerini daha iyi yönetmek için birbiri ile yarışır.

Eğitim sistemini fazla  bozmazlar.

Bizim ülkemizde ise başarılı insanları cezalandırmak için her türlü uygulama yapılıyor.

Bunun bir yığın örneği var.

Say sayabildiğin kadar...

Sadece ilk ve orta öğretimlerde değil.

Üniversiteleri bile artık orta öğretim düzeyine getirilmeye çalışılıyor.

Anlayacağınız, insanların endişe duyması için pek çok neden var.