“Fırtına” ‘da Yükselen Kasketler
Benim futbol adına inandığım bir konu vardır. Lig veya seviye fark etmeksizin, oynadığı sezon boyunca en çok anı biriktiren ve taraftarlarının ileriki yıllarda da dilinden düşürmeyeceği nüanslar yaratan takımlar sonunda zafere ulaşan takımlar olur. Geri dönüşler, kritik penaltılar, direkten dönen toplar, beklenmeyen performanslar, son dakikada gelen 3 puanlar … Bunlar şampiyonluğun habercisidir denir. Bu hafta sonu da, saydığım ve sayabileceğim o unutulmaz anların neredeyse hepsini kapsayan harika bir maç izledik. Evet, Trabzonspor-Kayserispor maçından bahsediyorum. Trabzonspor konusunda ilk bahsetmem gereken nokta, rakiplerinin artık puan kaybı duasına çıkmaya gerek bile duymayacağı kadar açılan farka rağmen geriye düşüldükten sonra maçı çevirmek adına harcanan bu efordur. Bu maçı kaybetse bile “nazar çıktı” denebilecek bir rahatlığa sahip olunmasına karşın kazanmaya bu kadar aç bir takım kurulmuş olması Trabzonspor’un geleceği adına çok parlak sinyaller veriyor. Kadroda bir çok oyuncunun sahaya çıkamayacak durumda olması durumlarında alternatif planları belli ve bu planların hemen devreye girdiğini de görebiliyoruz. İlk yarıda özellikle orta sahadan top kurulumunda ciddi sıkıntı yaşandığı görüldüğü anda, ikinci yarıya 3 oyuncu değişikliği ile başlamak hem kadro mühendisliğinin ne kadar doğru yapıldığını hem de bu alternatif planların çeşitliliğini bize gösteriyor. Bu konuda Abdullah Hoca ve yönetim büyük bir saygıyı hak ediyor. Trabzon’da ligin 1. yarısında Gervinho’nun yetersiz performansı ve sonrasında sakatlık durumu sebebiyle kimin as oyuncu olduğu net belli olmayan bana göre tek mevki olan sağ kanatta Visca çok önemli bir ekleme oldu. Böylelikle bunun gibi sıkışan ve bir oyuncunun çıkıp da bir şeyler yapması gerektiği maçlarda o tek vuruşu güvenle yapabilecek bir oyuncu transferi takıma tam anlamıyla seviye arttırdı. Sürekli ceza sahasına yaptığı boş koşular, özellikle bek ve stoper arasındaki verimli hareketliliği ve istikrarlı performansı ile Visca bu sezonun ve önümüzdeki sezonun takım adına kritik oyuncusu rolünde. Benim izlerken dibimin düştüğü, “bu adam nasıl daha yüksek seviyelere çıkamamış?” sorularını sürekli sordurtan bir diğer oyuncu da ligimizin “Ronaldinho” ‘su Nwakaeme. Top saklama, adam geçme, pozisyon bilgisi, pasör özelliği, şut becerisi, etrafındaki oyuncuları aktif kullanma gibi üst düzey yeteneklere sahip bir abimiz. Her pozisyonda paslarıyla, şutlarıyla veya çalımlarıyla bir şekilde var ve her an tabelayı değiştirme ihtimali olan, rakiplerin karşılaşmaktan korktuğu cinsten bir oyuncu. Trabzonspor’un nasıl doğru dizayn edildiğini de kanat oyuncularının bu birbirlerinin eksik noktalarını kusursuzca kapatmasından bir kez daha anlayabiliyoruz. Maçın kaybeden tarafı olmasına rağmen Kayserispor’un da oynamış olduğu oyunun göz ardı edilmemesi gerektiği düşüncesindeyim. İlk yarıda, rakibine özetlerde yer vermeyecek kadar etkili bir performans gösterildi. Savunmaya, ne kadar penaltıya sebebiyet verse de Mert Çetin’in eklenmiş olması gerçekten büyük fark yarattı. Bunun yanında daha önce savunmacı özellikleri ile ön planda olduğunu düşündüğüm Onur Bulut’un bu kadar hücuma destek vermesi ve her iki golün de asistini yapması, Thiam’ın Carole ile uyumu, Gavranovic gibi yetenekli bir ismin oyun içi katkısı kadronun Hikmet Hoca tarafından maksimum seviyede performanslara çıkarıldığını bize gösteriyor. Ülkemizde, bizim lig seviyemizde bile görev almaması gereken bir çok teknik direktör olmasına karşın Hikmet Hoca hala en azından buralar için yeterli olduğunu bu kadro ile kazandığı başarılardan görebiliyoruz. Hikmet Bielsa Hoca’m yine bir yerlerde imza atmaya devam ediyor. Takipçisiyiz.