Halil Serkan ÖZ’ü kaybedeli bir yıl oldu. Bir yıldır Yalova Valisi istifa etmedi. Bir yıldır Eğitim-Sen’li öğretmenler, veliler, Halil Serkan ÖZ’ün öğrencileri her Cuma günü kitap okudular. Kitabı Yalova’nın meydanında Yalovalılar ile okudular. Çünkü Halil Öğretmen okumayı çok seviyordu. Öğrencilerine önerdiği 60 kitaplık liste sosyal medyada dolaştı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın önerdiği 100 Temel Eser bu kadar tanıtıma ve zorlamaya rağmen kitlelerle buluşmadı. Ama Serkan Öğretmen’in önerileri bütün Türkiye’de okurlar açısından, öğrenciler açısından karşılık buldu. Yalova Valisi bu basit, barışık ve anmaya dayalı eylemi bile kaldıramadı. Bu güne kadar bir yıldır her cuma Yalova Meydan’ında kitap okuyan öğretmenlerden altı devrimci öğretmen açığa alınmış durumda. Suçları Yalova Meydan’ında Serkan Öğretmen’le birlikte kitap okuyup, yargıyı adalete, valiyi istifaya, davet etmek. Ne kadar demokratik ve haklı bir eylem. Sonucu açığa alınmak. baskı, keyfiyet ve sindirmeye dayalı bir tutum. Böyle yönetim anlayışı ancak baskı rejimlerinde olur. Yalova’da bir avuç inatçı insan direniyor. Onlar direndikçe Serkan Öğretmen yaşıyor. Yaşayacak. O bir avuç yürekli, devrimci, demokrat öğretmenler sonunda kazanacaklar. Anmaya biz de Gebze’den katıldık. Açığa alınan öğretmenlerle konuştuk. Keyifleri yerindeydi. Mücadeleye devam ediyorlar. Basın açıklamasını hep birlikte Yalova Meydan’ında yaptık. Oradan mezarlığa geçtik. Mezarın başında Serkan Öğretmen’in annesi, babası, akrabaları vardı. Yalova’daki öğretmenler artık Serkan’ın annesinin ve babasının çocukları olmuşlar. Mezarın başında gözyaşları içinde insanlar sarmaş dolaş oldular. Mezarın başına karanfiller bırakıldı. Öğrencileri her daim Serkan Öğretmen’in yanındalar. Mezarın başında baskılar, tehditler ve Yalova Vali’sinin şiddeti eleştirildi. Dualar okundu. Gebze’de ise bir gün önce dostumuz, arkadaşımız, yoldaşımız Hüseyin Cebe’yi andık. Tam yedi yıl geçmiş. Hüseyin CEBE cinayeti aydınlatılamadı. Diğer cinayetler gibi karanlıkta kaldı. Hüseyin CEBE devrimci, demokrat bir öğretmendi. Biz de Gebze’deki öğretmen arkadaşları olarak onu hiç unutmadık. Son on yıldır biz Eğitim-Sen’liler mahkeme önleri, hapishane, hastane, adli tıp, morg önleri ve mezarlıklarda buluşur hale geldik. Ne acı. Ama ülke gerçekliği bu işte. Bu gerçekliği direnen, devrimci demokrat öğretmenler, bu karanlığı tersine çevireceklerdir. Bütün olumsuzluklara rağmen, Eğitim-Sen ayaktadır. Dimdik duruyor.