Yer, Fatih Devlet Hastanesi…

            Acil servisin doktor bekleme kuyruğunda, elinde gazeteyi okuyan uzun boylu, orta yaşlı adam birden çıldırmış gibi sinirli sinirli elindeki gazeteyi yırtıp, paramparça edip, sırada bekleyenlerin üstüne serpti.

            Bir anda olan bu olay karşısında herkes şaşırıp kaldı.

            Eminim bu şehirde böyle yığınla insan vardır.

            Bu ülke yarı deliler ülkesi haline getirildi.

            Kendi kendine konuşan, gülen, dokunduğunda kızan, “merhaba”da endişe eden, psikolojisi bozulmuş insanlar açlık, işsizlik, hastalık yoksulluk ve Türkiye’de uygulanan sözde politika ve eğitim, halkı çileden çıkardı.

            Ülkeyi bir tımarhane haline getirdi!...

            Neyse adamın yanına sessizce sokuldum, elini sıktım, yüzüne baktım, gönlünü aldım.

            Patlamaya hazır bir bomba, “olmaz böyle şey, bu kadarı da fazla… Bu hükümet işin suyunu çıkardı. Bir de “paralel hükümet” çıktı, devlet içinde devlet. Hak, hukuk, adalet çocuk oyuncağı haline getirildi”

            Neyse ki, adam biraz yumuşadı.

            Bana, “sizin fikriniz nedir?” Sırada 50 kişi var, herkes bizi dinliyor.

            “Kapitalizm böyle şeyler üzerine inşa edilmiştir. Bence bu durum abartılacak bir durum değil, geçmiş hükümetler döneminde de böyle şeyler çok yaşandı. Asıl sorun sistem sorunu. Bütün bu olanlar sistemin çürümüşlüğünü gösteriyor. Türkiye’de bu durumu ortadan kaldıracak halkın gücünden başka bir güç yoktur, ben inanıyorum Türkiye halkı bu sistemi yıkacaktır. Ya yıkacaktır, ya da kendisi yok olacaktır”

            Ben halktan söz edince insanlar burun kıvırıp gülmeye başladılar. İçlerinden bazıları nerde o halk? Siz hayal görüyorsunuz, halk sizsiniz, siz yıkacaksınız bu sistemi deyince sustular.

            Acil servis demişken, bu acil servise gündüz gelenlerin iki üç katı gece geliyor, bir tek doktor var.

            Allah var, hiç kimse inkar edemez, bu serviste çalışan hemşiresi, doktoru hasta bakıcısı, burada görevi olan herkes büyük bir titizlikle sevgiyle, isteyerek canla, başla çalışıyorlar.

            İnşallah hastane yönetimi benim bu yazımı dikkate alır, acil servise daha fazla doktor görevlendirirler.

            Görüyorsunuz, neler yaşıyorsunuz, neler yaşıyoruz. Hep birlikte ilerde Türkiye’nin başına gelebilecek büyük belaların ön hazırlıklarına şimdiden tanık oluyoruz .

            Bir haftadır Türkiye’nin altını üstüne getiren bu hükümet, Cemaat çekişmesi bir tiyatro oyunu gibi gölge oyunu oyuncuların gerçek yüzlerini değil, maskeli yüzlerini görüyoruz.

            Gaye, ülkeyi kimin yöneteceği?

            Yahu, ……… bu mantık içerisinde kim yönetirse yönetsin, halkı mutlu edemez.

            Bu mantık işsizliği, açlığı, adaletsizliği ortadan kaldıramaz, bu mantıkla demokrasi olmaz!..

            Birbirlerini halka şikayet ediyorlar, hani nerde halk?

            Her zaman olduğu gibi demokrasiden insanlıktan yana mücadele verenler yine meydanlarda….