Ülke olarak sıkıntılı günlere doğru hızlı adımlarla ilerliyoruz.

En fazla birlik beraberliğe ihtiyacımız olduğu bir zaman dilimindeyiz.

Toplumun önemli  kesimi bunun bilincinde.

Pazar günki İstanbul mitingi bunun en somut göstergesi oldu.

Kadın, erkek, yaşlı, genç her yaştan insan bayrağını eline alan miting alanına koştu.

İktidar - muhalefet  bir günlüğüne olsa da barıştı el ele tutuştu.

Türkiye’nin en büyük meydanı görkemli kalabalıkla taçlanmış oldu.

Herkes tek yürek oldu denebilir.

Demokrasiye, özgürlüklere uzanan elin sonuç vermeyeceğini bir kez daha görmüş olduk.

Her hangi bir partinin mitingi değil, Türkiye’nin mitingiydi...!

Ülkenin bekası, geleceği ve birliğin önemini kavrayan insanlar bir dizi sıkıntılara  rağmen meydanlarda buluştu.

Bir kez daha görüldü ki, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir”

Zor bir coğrafyada yaşamanın elbette ağır sonuçları vardır.

Bugüne kadar izlenen gerilim politikaları toplumu lime lime etti.

Umarım AKP iktidarı bu kadar kendi ifadeleri ile “kandırıldık”tan sonra bizi kandırmıyor...!

Böylesine güç koşullarda yoksulluk, işsizlik, geçim sıkıntısı yaşanırken hiç birşey olmamış gibi davranmak kötü sonuçlara zemin hazırlar.

Dünya’nın her yerinde yaşanan sıkıntıların kökeninde gelir dağılımındaki eşitsizlik yattığı bilinen bir gerçektir.

Bir başka sıkıntı yetişmiş insan gücümüz bu toprakları terk ederse yıkım o zaman kendini gösterir.

Artık hamasi nutuklar işe yaramıyor.

Gerçeklerle yüzleşmenin zamanı geldi de geçiyor bile...

Toplumsal muhalefetin uyarıları iktidar tarafından dikkate alınmalı.

Kuru kalabalıkları coşturmak çok kolaydır.

Esas önemli olan yetişmiş insan gücünü ve aydınları ikna etmektir.

Unutmayalım, Dünya’yı bilgi ve akıl yönetiyor.

Bir yerden bir başka yere savrularak ancak zaman kazanılır.

Kalıcı çözüm ve özeleştiri yaparak pek çok sorunun üzerinden gelinebilir.