COVID-19’mu, alerji mi?
COVID-19 ile mücadele ettiğimiz bu günlerde alerjiler de kafa karışıklığına neden olmaya başladı.
Alerji belirtileriyle COVID-19 belirtilerinin birbirine karıştırılabileceğine dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Sönmez Duman, yine de bazı önemli farklılıklardan söz ediyor: “Burunda akma, tıkanıklık, boğazda gıcıklanma, kaşıntı, öksürük alerjik hastalarda sıklıkla görüyoruz. Ancak COVID-19’da baş ağrısı, ateş, kas eklem ağrıları ve boğaz ağrısı ön planda. COVID-19 ile enfekte semptomatik hasta doktora “ben hastayım” diye gelir, ancak alerjik hasta kendini hasta hissetmez”...
Dr. Esra Sönmez, COVID-19 ve alerjiler ile ilgili önemli bilgiler verdi...
Alerji, vücuda giren veya temas eden maddelere karşı bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılık tepkisidir. Başka bir deyişle alerji vücudun “yabancıya” verdiği anormal yanıttır. Yapılan çalışmalarda alerjide genetik yatkınlığın önemli bir rolü olduğu gösterilmiştir. Ebeveynlerinde alerjik hastalık olan bireylerde daha fazla alerjik hastalık gelişebiliyor. Genetik faktörler kadar çevresel faktörler de alerji oluşumunda rol oynayabiliyor. Yoğun alerjen maruziyeti alerjik reaksiyonların daha sık ve şiddetli gözlenmesine neden olabiliyor.
Türkiye’de en çok görülen alerjiler hangileri?
Türkiye’de en çok görülen alerjiler ev tozu akarları, ot/ağaç polenleri, kedi-köpek gibi hayvanların tüyleri, küf mantarları, bazı gıdalar (örnek; deniz ürünleri, yumurta, vb) ve ilaçlardır.
Alerjik reaksiyonlarda en sık gözlenen belirtiler neler?
Deride kızarıklıklar, kabarıklıklar ve kaşıntı, burunda kaşıntı, akma, gözlerde kaşıntı sulanma ve kızarıklık, öksürük, nefes darlığı ve hırıltılı solunum belirtilerine sık rastlanıyor. Alerjenler solunum yolu ile alındığında burun mukozasından itibaren tüm solunum yolunda yangısal bir reaksiyona sebep olur. Buna bağlı burun akıntısı, kaşınma ve hapşırma gibi belirtiler, bronşlarda kasılmaya bağlı hırıltı ve nefes darlığı gözlenir. Bazen kulaklarda kaşıntı ve gözlerde sulanma, batma ve kaşıntı da bu duruma eşlik edebilir. Akciğeri etkileyen alerjenler öncelikle solunum yoluyla alınan alerjenlerdir, lakin çalışmalarda besin alerjisinin de alerjik astımı tetikleyebildiği gösterilmiştir.
Tedavide ne yapılır?
Alerji bağışıklık sisteminin yabancı bir etkene karşı abartılı reaksiyonu gibi düşünülebilir. Etkene maruziyetin ortadan kaldırılması tedavideki ilk basamaktır. Örneğin evde kediniz vardır, sizin de kedi ile temasla alevlenen semptomlarınız kedinin evden gönderilmesi ve evin detaylı temizliği sonrası yok olacaktır. Ama hava yoluyla alınan alerjenlerin birçoğuna maruziyet kaçınılmazdır, örneğin ot polenleri. İlkbahar geldiğinde havada uçuşan polenlerin yaratacağı şikayetleri tedavi etmek için bağışıklık sistemini regüle eden alerji ilaçları kullanmak gerekir.
Alerjinin ağırlığına göre haplar, göz damlaları, inhaler ilaçlar kullanmak ve ağır durumda sistemik kortizon kullanmak zorunda kalınabilir.
Alerjik bünyeler COVID-19 açısından risk altında mı?
COVID-19 enfeksiyonunun klinik seyri ile ilgili yapılan çalışmalar astımı olan kişilerde hastalığın sağlıklı bireylerden daha ağır seyretmediğini gösterdi; ancak sigara kullanımı mortaliteyi, yani ölüm riskini kesinlikle artırıyor.
Alerji belirtileri ve COVID-19 belirtileri birbirleriyle karıştırılabilir mi?
Alerji ve COVID-19 semptomları birbirine benzerlik gösteriyor; burunda akma, tıkanıklık, boğazda gıcıklanma, kaşıntı, öksürük alerjik hastalarda da sıklıkla görüyoruz. Ancak COVID-19’da baş ağrısı, ateş, kas eklem ağrıları ve boğaz ağrısı ön planda. COVID-19 ile enfekte semptomatik hasta doktora “ben hastayım” diye gelir, alerjik hasta kendini hasta hissetmez.
Bu aşamada hatırlatmakta yarar görüyorum: COVID–19 asemptomatik virüs taşıyıcılığının olası olduğu bir enfeksiyondur. Yani hasta hissetmezsiniz, en ufak bir şikâyetiniz yoktur ama COVID-19 taşıyor ve etrafa bulaştırıyor olabilirsiniz. Bu sebeple maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyum çok önemidir. Aşı olsanız bile enfekte olup virüs bulaştırma potansiyeliniz olduğunu lütfen unutmayalım.
Düzenli kontroller ihmal edilmemeli
COVID-19 pandemi sürecinde gerekli olmadıkça hastaneye gelmemek hem bir önlem hem de ihtiyacı olan hastalara daha iyi ve hızlı hizmet sunabilmek için gerekliydi. Ama mesaj “zorunda kalmadıkça sağlık kuruluşlarına gitmeyin” olarak algılandı korkarım. Maalesef son 1 yılda takiplerini aksatan, tedavilerini terk eden hatta kemoterapilerini aksatan, evde göğüs ağrısı olup kalp krizi geçirdiği halde hastaneye başvurmayan vakalar oldu.
Bazı hastalar da COVID-19 korkusuyla gün aşırı test yaptırmak istedi. 1 ayda 5-6 toraks tomografisi çektirmiş hastalar gördük. Bu durum üzücü elbette.
Hastalarımızdan beklentimiz, düzenli kontrollerine gelmeleri, tedavilerini aksatmamaları ve şikayetleri olduğunda gecikmeden hekime başvurmalarıdır.
COVID –19 aşılarının alerjik reaksiyon riski var mıdır?
COVID-19 enfeksiyonu ölümcül seyredebilen bir enfeksiyondur. Obezite, hipertansiyon, kalp hastaları, KOAH, bronşiektazi gibi kronik akciğer hastalığı, böbrek yetmezliği olan hastalar, kanser tedavisi görmekte olan ve bağışıklığı baskılanmış hastalar, 65 yaş üstü kişiler yüksek risk grubundadır. Bu grubun aşılanması çok önemlidir.
Ayrıca COVID -19 geçirmiş hastaların, hastalığın üzerinden 6 aylık bir süre geçmiş ise aşılanması önerilmektedir. Tüm aşılar gibi COVID–19 aşılarının da alerjik reaksiyon riski mevcuttur, bu sebeple hastane şartlarında yapılmaları önerilmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.