Çin’i kınayan Saadet’ten Yeniden D-8 çağrısı
Çin’de komünist rejimin Doğu Türkistan’daki Müslümanlara katliam ve işkencelerini kınayan Saadet Partisi Gebze’de Başkan Mustafa Türel, “Zulüm açıklamalarla bertaraf edilemez. Müslümanlar arası D-8 kurulmalı. D-60 ve D-160 canlandırılmalı” dedi
Çin’de Çin lideri Şi Cinhing’in liderliğindeki komünist rejimin Doğu Türkistan’da Müslüman Türkler’e insanlık dışı baskıları sonrası 27 Kasım’da 21 katlı binada çıkan yangında yasaklamadan ötürü dışarı çıkamayan 44 Müslüman Türk hayatını kaybetmişti.
Saadet Partisi Gebze İlçe Teşkilatı, cuma namazı sonrası Çoban Mustafapaşa Camii önünde zulmü kınarken 54’ncü Hükümet Başbakanı Necmettin Erbakan öncülüğünde Türkiye dahil 8 Müslüman ülkenin içinde yer aldığı D-8 ekonomik işbirliği çağrısında bulunuldu. Türel şunları kaydetti:
TARİHİ SORUMLULUK
“Bilinmelidir ki; Saadet Partili Milli Görüşçüler olarak, tüm zulümlerin de, dolaylı ya da doğrudan destek veren kirli işbirlikçilerinin de karşısındayız! Doğu Türkistan’da yapılan bu zulme, yaşanan insanlık dramına son vermek, insanlığın üzerine düşen tarihi bir sorumluluktur. Şunu açıkça söyleyelim ki bu sorumluluk, Birleşmiş Milletler denen aciz yapılardan medet umarak yerine getirilmez.
Burada kesinlikle Müslümanlar kendi birliklerini kurmadıkları , kendi askeri birliklerini hayata geçirmedikleri, kendi ekonomik bağımsızlıklarını ve dünya hâkimiyetini kurmadıkları sürece başta Doğu Türkistan ve Filistin olmak üzere dünyanın hiçbir yerinde Müslüman kanının akıtılması durmayacaktır.
Onun için dünyanın herhangi bir yerinde bir insanımızın haksızlığa uğramasını istemiyorsak bunun yolu D-8’in canlandırılmasından, D-60’ın ve D-160’ın kurulmasından geçer.
AÇIKLAMA VE MİTİNGLERLE
BERTARAF EDİLEMEZ
Çünkü zulümler sadece basın açıklamalarıyla mitinglerle bertaraf edilmez, sistemli ve teşkilatlı çalışmayı hakim kılıp etkin hale gelmekle bertaraf edilir. Bu duygu ve düşüncelerle Doğu Türkistan’daki zulmü yapan katil Çin rejimiyle ve İslam beldelerinde Müslüman kanı akıtan bütün zalimleri lanetliyoruz.”
DOĞU TÜRKİSTAN DAYANIŞMA
DERNEĞİ YÖNETİCİLERİ DE KATILDI
Basın açıklamasına SP Gebze İlçe Başkanı Mustafa Türel, ilçe yöneticileri ve üyeleri ile birlikte CHP Gebze İlçe Başkanı Mustafa Türel ve Tüm Emekliler Derneği Gebze Şube Başkanı Ali Tunç da katılarak destek verdi. Ayrıca İstanbul merkezli Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanvekili Abdüsselam Teklimakan ile dernek yöneticileri Abdurrahman Abdullah ve İhsan Tarim de katıldı. Teklimakan da Türel’in basın açıklaması öncesi zulme dair değerlendirmede bulundu. (Detayı gelecek) Basın açıklaması Çoban Mustafapaşa Camii Uzman İmam Hatibi İrfan Tatlı tarafından okutulan dua ile sona erdi.
ENGELLEYEMİYORSANIZ DUYURUN
Basın açıklamasına Hazreti Ali’ye ait, “Bir zulmü engelleyemiyorsanız onu duyurun” sözleri ile başlayan Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanı Mustafa Türel, emperyalist ve katil Çin Devleti’nin yıllardır işgal ettiği Müslüman Türk yurdu Doğu Türkistan’da her türlü yöntemi kullanarak, milyonlarca kardeşimizi, toplama kamplarında hürriyetlerinden yoksun bırakma zulmünü sürdürdüğünü kaydetti.
“Gözümüze uzak, gönlümüze yakın ata toprağı Doğu Türkistan’daki, çığlıkları yüreklerimizi dağlamaya devam eden Çin zulmünü duyurmak için burada toplandık” diyen Türel şöyle devam etti:
SİSTEMATİK İŞKENCE MODELLERİ
“Bu alçakça zulmü sürdüren Çin Komünist Devleti, burada sistematik olarak Müslüman kadın ve erkeklere yaptığı zulmü eğitim ve entegrasyon kapsamında yaptığını da bütün dünyaya utanmadan söylüyor.
Peki bu katil Çin devleti Müslüman Uygurlu kardeşlerimize neler yapıyor?
Toplama kamplarında tecrit edilmiş, benliğinden koparılmış bir yaşama zorluyor.
Müslüman kadın ve erkekleri kısırlaştırma programlarına tabi tutuyor.
Hastalık ve salgınları bahane edilerek Müslüman Türk kardeşlerimizi ölüme terk ediyor.
Birçok temel haktan mahrum bırakılarak, inanç ve düşünce özgürlüklerini kısıtlıyor.
Sistematik olarak psikolojik ve fiziksel Çin işkencelerine maruz bırakıyor.
Müslüman kadınların namus ve şerefini ayaklar altına alıp, Çinli erkekleri Uygurlu ailelerin evlerine zorla sokularak haysiyet cellatlığı yapıyor.
Erkeklerin sakal bırakması ve kadınların kendi değerlerine inancına uygun giymesini kısıtlıyor.
Müslüman Uygurlu kardeşlerimizi düğünlerde alkol kullanmaya zorluyor.
Esasen, ‘Ya Çinli olacaksınız, ya yok olacaksınız’ diyor.”
TÜRKİYE DÂHİL MÜSLÜMAN
ÜLKELER İZLEMEYİ SÜRDÜRÜYOR
Bütün bu soykırımlar, zulümler olurken Türkiye, Müslüman ülkeler ve dünyanın zulmü izlemeye devam ettiğini kaydeden Türel, “Ne Türkiye’de ne Müslüman ülkelerde ne de Batı’da işgal altındaki Doğu Türkistan’ın çığlığı bir türlü duyulmuyor, akan kan Müslüman Türk’ün olunca kulaklar sağır, gözler kör olmakta. Yine ne hikmetse Doğru Türkistan’daki bu vahşet, basın yayın organlarının ilgisini çekmemekte, birçok basın kuruluşu için akan Müslüman-Türk kanı haber değeri bile taşımamaktadır. Ve yine Milli Görüş Hareketinin teşkilatları başta olmak üzere bazı şuurlu STK’lar haricinde hiçbir kimse buradaki zulmü görmüyor, görmek istemiyor” dedi. Türel ayrıca şunları kaydetti:
SÖZÜM ONA MÜSLÜMANLIĞI,
TÜRKLÜĞÜ ÇOKÇA KULLANIYORLAR
Özellikle Uygurlu kardeşlerimize yapılan zulmü görmeyenlerin başında ise bugünkü iktidar sahibi bileşenleri geliyor. Sözüm ona namı diğerlerden birisi Müslümanlığı, diğer ise Türklüğü çokça kullanıyor.
Müslüman bir lider zulme razı olamaz, Türklük bugünün dünyasında İslamın ciğerlerinde nefes alırken Türkçü diye ortaya çıkmış olanlarınsa suskunluğu, söz konusu zulme karşı sessiz kalması ise başka bir zulümdür.
Bu bağlamda Türkiye’de Müslümanlık ve Türklük üzerine sürekli konuşan iktidar koalisyonunu da burada uyarıyoruz.
SÖYLEDİKLERİNİ YALANLAYANLAR
MÜSLÜMANLARA ÇARE OLAMAZ
Şartlara göre mevzi alan, dün ‘dostum’ dediğine bugün ‘zalim’ diyen, bugün yine dostluk arayışına giren ve yarın da bugün söyleyeceğini yalanlayacak olanlar Müslüman milletlerin derdine çare olmaz.
Bu bakımdan; ata yurdumuzda, bizden olan ve yüz yıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan, İslam’ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin girdabına sokan ve Çinli cellatlara teslim eden anlayışı da şiddetle protesto ediyoruz.”
ERBAKAN ŞUURU İLE: SP Gebze İlçe Başkanı Mustafa Mürel, D8’e değinirken Milli Görüş lideri merhum Erbakan’ı da hatırlattı: “Merhum liderimizin Pakistan’da üniversite eğitimi almakta olan yüzlerce Doğu Türkistanlı öğrencinin, Çin’e iade edilmek üzereyken, kendisine iletilen yardım çağrıları sonucu, D-8 toplantısına katılmak için Türkiye’de bulunan dönemin Pakistan Başbakanı Navaz Şerif ile görüşerek son anda iade işlemlerini durdurduğunu hepimiz biliyoruz. İşte bu şuur İslam alemine birliği ve barışı getirecektir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.